28 Ocak 2011 Cuma

Erzurum Kış Oyunları Açılış Töreni Universiade 2011




Winter Universiade 2011 açılışı tam anlamıyla mükemmel oldu. Açılış töreni ile ilgili resimleri yukardaki albülden görebilirsiniz.

Universiade Kış Konferansı sona erdi




Konferansa 15 ülkeden 260 bilim insanı ve spor uzmanı katıldı
Dört gün süren konferans kapsamında 80 civarında sözlü ve poster sunumu yapıldı
Konuşmacılar bildirilerinde oyunlardan sonra Erzurum’da neler yapılması gerektiği konusuna geniş yer verdi

Atatürk Üniversitesi tarafından düzenlenen Universiade Kış Konferansı tamamlandı.
Kültür ve Gösteri Merkezi’nde 24-27 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen konferansta “Üniversite sporlarının bölgesel kalkınma ve sağlık üzerine katkıları” geniş bir yelpazede ele alınarak değerlendirildi.
Konferansın son oturumunda konuşan Üniversite Sporları Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Kemal Tamer, Erzurum’a kazandırılan kış sporları altyapısının yarışmalardan sonra nasıl değerlendirileceğinin önemli bir konu olduğunu, farklı etkinlik alanları oluşturarak tesislerin sürekli kullanılması gerektiğini ifade etti.
25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın Erzurum’a alınmasında pek çok insanın önemli katkıları olduğunu, fakat bunların medyada yetirince gündeme getirilmediğini dile getiren

Tamer, emeği geçen herkese vefa gösterilmesini istedi.

Erzurum’da elindeki imkânla ne yapacağını tam olarak bilmeyen hantal bir yapının varlığına dikkat çeken Tamer, “Yetkim olsaydı tembel kişileri çalıştırırdım” diye konuştu.
Kayak sporunun bir maliyeti olduğunu, kış sporları tesislerini daha çok yabancılar tarafından kullandığını dile getiren Tamer, Erzurum halkının, özellikle Erzurumlu çocukların ve gençlerin kayak sporunu yapabilmeleri için tesisleri sembolik fiyatlarla kullanmalarının sağlanmasını istedi.
Tamer’in sunumuna katkı sağlayan katılımcılar ise, halkın kış sporları gibi etkinliklere yeterince katılmamasının ekonomik nedenlerinin yanı sıra spor yapma kültürü eksikliğiyle de bir ilgisi olduğunu savundular. Konuşmacılar, Erzurum’da, tesislere yönelik bir spor politikası oluşturulması gerektiği üzerinde durdular.
Bir soru üzerine Tamer, Atatürk Üniversitesi yerleşkesine, beş kapalı tesisten birinin olsun yapılmamasının büyük bir eksiklik ve haksızlık olduğunu da söyledi. 40 binden fazla öğrencisi olan ve öğrenci sayısı her yıl artan bir üniversitede kış sporları tesislerinden birinin öğrencinin ayağına götürülmemesini kabullenmekte güçlük çektiğini vurguladı.

Akdağ: Sonuçları değerlendireceğiz

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ise, yaptığı kapanış konuşmasında, konferansa katılanlara teşekkür etti ve ortaya çıkan sonuçları ciddi bir şekilde değerlendireceklerini söyledi.
Erzurum’daki kış sporu, sağlık, eğitim ve turizm altyapısının şehirde artık bir zihniyet dönüşümünü de ortaya çıkarması gerektiğini anlatan Akdağ, hükümetin 2023 yılını önüne bir hedef olarak koyduğunu, 12 yıl sonra Türkiye’nin dünyanın on büyük ekonomisinden birisi olacağını, Erzurum’un da planlı çalışmayla, bu tarihe kadar kalkınıp gelişeceğine inandığını ifade etti.
Her şeyin refah ve para olmadığını, aileyi, kültürü, çevreyi ve medeniyeti korumayı da önemsediklerini anlatan Akdağ, Türkiye’de obezite ve şişmanlığın ciddi bir tehdide dönüşmek üzere olduğunu, bu olumsuz gelişmeye karşı herkesin spor yapması ve beslenme alışkanlıklarını düzeltmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Orhan Güvenen teşekkür etti

Prof. Dr. Orhan Güvenen ise dört gün boyunca gerçekleştirilen sunumları özetleyerek katılımcılara teşekkür etti. Güvenen, “Erzurum, Türkiye ve insanlık için çok değerli tespitler yapıldı. Bunlar üzerinde hepimizin, özellikle yetkililerin ciddiyetle durması gerekir” dedi.
Güvenen, Erzurum’da gerçekleştirilen kış sporları tesislerinin sadece kış aylarında iki üç ay gibi kısa bir sürede değil 12 ay boyunca kullanılması gerektiğini, bunun mümkün olduğunu anlattı.
Güvenen, geleneksel hale getirilerek, her yıl, Erzurum’da kış sporlarıyla ilgili bir ticaret fuarı açılmasını önerdi.

Gallıen: Bir plan yapın ve eyleme geçin

FİSU Başkan Yardımcısı Claude-Louis Gallıen de yaptığı değerlendirmede, Erzurum için büyük bir proje yapmanın zamanın geldiğini söyledi.
Erzurum halkına, esnafına ve yöneticilerine çok iş düştüğünü anlatan Gallıen, şu önerilerde bulundu:
“Önünüzü görmek için bir plan yapın ve o plan doğrultusunda çok çalışın. Nasıl ki, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti 2023 yılını ulaşmak istediği bazı hedefler için bir tarih olarak açıkladıysa, Erzurumlular da hedefler belirlemeli ve tarihler ortaya koymalıdır. Sinerji yaratmalısınız; komşu şehirlerinizle, komşu ülkelerle ve tüm dünya ile. Olimpiyatlara, Dünya Kayakla Atlama Şampiyonasına talip olun. Erzurum kayakla atlamada dünyanın sayılı merkezlerinden biri olabilir. Bunun yakasını bırakmayın. Rekreasyon kış sporlarına yönelebilirsiniz. Alpin kayağının yine merkezi olarak Alpler’e alternatif olabilirsiniz. Uluslararası şirketlerle temas kurun. Onlar tesislere, doğanıza turist getirecektir. Yamaç paraşütü, çeşitli yaz aktiviteleri de yapabilirsiniz.”
Daha onlarca başlık altında çeşitli faaliyetler yapılabileceğini vurgulayan Gallıen, her şeyden önce ortaya bir stratejik plan konulması gerektiğini söyledi.
“Bir stratejiniz varsa, on yıl sonra önemli bir yere gelirsiniz” diyen Gallıen, doğal varlıkların bilinçli bir şekilde kullanılması durumunda Erzurum’un bal ve diğer çeşitli organik ürünler bakımından da dünyada önemli bir yer edineceğini anlattı.
Halkın benimsemediği, halkın içinde olmadığı hiçbir adımın sürdürülebilir bir kalkınmayı ortaya çıkaramayacağının bilindiğini anımsatan Gallıen, Atatürk Üniversitesi’nin, bölgeyle ilgili tüm projelerin kalbi gibi çalışması ve her projeyi halkı işin içine katarak uygulamaya koyması gerektiğini anlattı.
“Atatürk Üniversitesi bölgesinde uluslararası bir merkez olmalı; hemen her konuda öncülük etmelidir” diyen Gallıen, şunları kaydetti:
“Atatürk Üniversitesi sanayi kesimiyle işbirliği yaparak, kayak sporları malzemeleri üreten, yaz ve kış dağ ekipmanlarını üretip geliştiren bir merkeze dönüşebilir. Spa merkezleri tüm dünyada gelişiyor. Yetişmiş eleman ihtiyacı artıyor. Atatürk Üniversitesi bu alana da eleman yetiştirebilir. Son olarak söyleyeceğim şudur: Bir plan yapın ve eyleme geçin.”

Tüzemen: sonuçlar bizim için önemli

Erzurum 2011 Universiade Konferansı Başkanı, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak adına son konuşmayı Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen yaptı.
Konferansa 15 ülkeden 260 bilim insanı ve spor uzmanı katıldığını, dört gün süren konferans kapsamında 80 civarında sözlü ve poster sunumu yapıldığını hatırlatan Tüzemen, ortaya çıkan sonuçların yayınlanacağını ve Erzurum’da bundan sonra yapılacak kış turizmine yönelik faaliyetlere bu dokümanın bilimsel bir temel teşkil edeceğini açıkladı.
“Atatürk Üniversitesi olarak bu devasa organizasyonun üniversite kısmında yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz” diyen Tüzemen, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bugün başarıyla sonuçlandırdığımız bu kış konferansı gibi, 25. Universiade Erzurum Kış Oyunları’nın da çok başarılı bir şekilde sonuçlanacağına olan inancımla birlikte, tüm katılımcıları canı gönülden kutluyor, organizasyonda görev alan tüm mesai arkadaşlarıma en derin teşekkürlerimi sunuyorum.”

Plaket verildi

Programın son bölümünde katılımcılara, Eski Bakan Hüseyin Çelik, YÖK Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek ve YÖK Üyesi Şaban Çelik ile Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen tarafından Atatürk Üniversitesi şilti ile çeşitli hediyeler takdim edildi.

Organizasyon Komitesi

Dört gün süren konferansın Onursal Başkanlığı’nı FISU Başkanı George E. Killan, Başkanlığını Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Başkan Yardımcılıklarını Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mahir Uğur ve Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Akçay üstlendi. Prof. Dr. Zekeriya Aktürk, Prof. Dr. M. Sait Keleş ve Yrd. Doç. Dr. Zinnur Gerek ise Konferans Sekretaryasını yürüttü.

BASIN DANIŞMANLIĞI

27 Ocak 2011 Perşembe

Hicaz ve Bağdat Demiryollarının 100. Yılı Fotoğraf Sergisi


Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği ile Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen “Hicaz ve Bağdat Demiryollarının 100. Yılı Fotoğraf Sergisi” Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sergi Salonunda açıldı.
Takdim konuşmasında “Serginin Erzurum’daki açılışında sizleri selamlamaktan mutluluk duyuyorum” diyen Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, Erzurum’un, on yıllardan beri Türkiye’deki demiryolu ulaşımında, Kafkas devletlerine bağlantısı nedeniyle de büyük öneme sahip olduğunu ifade etti.
Erzurum’da yarın başlayacak olan 2011 Dünya üniversitelerarası Kış Oyunlarıyla ilgili açıklamalarda da bulunan Cuntz, şöyle devam etti:
“Yirmi dokuz ulusa mensup genç insanlar yarından itibaren spor müsabakalarında karşı karşıya gelip birbirleriyle yarışacaklar. Almanya’dan da bir ekip Erzurum’a geldi. ‘Universiade’, benzersiz bir fırsat sunuyor. Çünkü müsabakalar için dünyanın her tarafından gelen insanlar burada buluşuyor ve Türkiye’ye de hepimizin bildiği o içtenliği ve misafirperverliğiyle kendini yeniden tanıtma fırsatı veriyor. Buna benzer bir fırsata Almanlar da bu kış 7-20 Şubat tarihleri arasında Garmisch-Partenkirchen’de gerçekleşecek Dünya Alpin Kayak Şampiyonası ile sahip olacak.”
Almanya ile Türkiye’nin sadece sportif faaliyetlerle birbirine bağlı olmadıklarını, iki ülkenin uzun ortak bir tarihi paylaştıklarını anımsatan Cuntz, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Geçmiş yüzyıllarda ortak başarılar ve başarısızlıklar oldu, aydınlık ve karanlık dönemlerden birlikte geçildi. 100 yıldan daha fazla bir geçmişe sahip olan Hicaz ve Bağdat Demiryolunun inşaatı bana göre birlikte neler yapabileceğimizin bir sembolüdür. Günümüzde bir altyapı projesi olarak adlandıracağımızı bu demiryolu, bugün halen kullanılan bağlantıları ve güzergahıyla o dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nda yeni bir ulaşım aracıydı. Yapıldığından beri güzergahı üzerinde bulunan ülkelerin ekonomik ve kültürel gelişimine önemli katkısı olmuştur.”
Açılışa, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Ahmet Küçükler, Atatürk Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ö. İrfan Küfrevioğlu, Almanya Erzurum Konsolosu Dr. Yılmaz Kuşkay, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yılmaz Özbek, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Reşat Karcıoğlu ve diğer konuklar katıldı.
Hicaz ve Bağdat Demiryollarının 100. Yılı Fotoğraf Sergisi 27 Şubat’a kadar gezilebilecek.
BASIN DANIŞMANLIĞI

26 Ocak 2011 Çarşamba

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin KUDAKA destekli iki projesi uygulama startı aldı


Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin hazırladığı ve Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA)’dan mali destek alan “Erzurum Ovası’nda Silaj Tekniğinin Yaygınlaştırılması” projesiyle “Kuzeydoğu Anadolu Organik Tarım Sektörünün Kümelenmesi” projeleri start aldı.
Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Y. Canbolat’tan edinilen bilgiye göre, Erzurum Ovası’nda Silaj Tekniğinin Yaygınlaştırılması projesi, Prof. Dr. Mustafa Tan’ın öncülüğünde, İl Tarım Müdürlüğü ve Tarım Kredi Kooperatifleri Bölge Birliği Müdürlüğü’yle birlikte yürütülecek. Proje ile Erzurum Ovası köylerinde silajlık mısır tarımının yaygınlaştırılması, silaj yapımı ve silajla hayvan besleme konularında gelişmeler hedefleniyor.
Prof. Dr. Faik Kantar’ın yürüteceği Kuzeydoğu Anadolu Organik Tarım Sektörünün Kümelenmesi projesiyle ise, bölgemizde organik üretim yapan üreticilerin bir araya getirilmesi amaçlanıyor.
Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Y. Canbolat, İl Tarım Müdürü Mustafa Altun, Tarım Kredi Kooperatifleri Bölge Birliği Müdür Yardımcısı Yavuz Aksakallı, KUDAKA Genel Sekreteri Dr. Rıfat Altan ve proje yürütücülerinin katılımıyla bugün taraflar arasında bir protokol imzalandı ve projeler resmen başlamış oldu.

BASIN MERKEZİ

25 Ocak 2011 Salı

Atatürk Üniversitesi Genç Duruş


Merhaba arkadaşlar ;

Atatürk üniversitesi blogger sayfasında sadece haberler değil sizlerin tarafından yazılan konular yer alacaktır. Konularda uyulması gereken kurallar aşağıda belirtilmiştir.

Kurallar :

1 - Konu içeriğinde argo, kırıcı kelimeler kullanmak yasaktır.
2 - Konu içeriğinde siyaset yapmak yasaktır.


Konularınızı , makalelelerinizi ab@atauni.edu.tr mail adresine gönderebilirsiniz.

Türkiye’nin doğusunda nükleer sızıntı haberi gerçek dışı

Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan Ekinci ile Araştırma Görevlisi Bekir Doğan’a atfen bugün çeşitli haber kaynaklarınca servis yapılan “Türkiye’nin doğusunda nükleer sızıntı” başlıklı haberin tamamen asılsız ve maksatlı olduğu bildirildi.
Doçent Ekinci, Iğdır’da yürütülen çalışmanın radon tespitiyle ilgili bilimsel bir çalışma olduğunu, çalışmanın haberde iddia edilen nükleer sızıntı konusunu içermediğini belirterek, şu bilgileri verdi:
“Bu çalışma, Avrupa Standardizasyonu kapsamında, yaz ve kış mevsimlerinde Erzincan, Tunceli, Muş, Bingöl, Ağrı ve Iğdır illerinde kamu binaları ve konutlarda radon konsantrasyonlarının belirlenmesi ve Türkiye’nin radon dağılım haritasının tamamlanması amacıyla, ilgili makamlardan alınan izinle, yürütülmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
HABER MERKEZİ

Universiade Kış Konferansı başladı


FİSU Başkan Yardımcısı Gallıen: “Bu oyunlarla Erzurum küresel bir kent kimliği kazanıyor.”

25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları kapsamında Atatürk Üniversitesi Rektörlü tarafından düzenlenen “Universiade Kış Konferansı” başladı.
Kültür ve Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilen programın açılışında ilk konuşmayı Organizasyon Komitesi Başkan Yardımcısı Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Akçay yaptı.
Akçay, katılımcılara teşekkür etti ve konferansın başarılı geçmesini diledi.
25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları kapsamında Erzurum’a yapılan kış sporları tesislerinin şehrin ekonomisine önemli katkı sağlayacağını da vurgulayan Akçay, “Bu tesisler, umarım, şehrimizin ve bölge insanımızın yaşam sitillerini değiştirmelerine de katkı sağlar,” dedi.
Üniversite Sporları Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Kemal Tamer ise, konuşmasında, sporun tüm dallarını teşvik ettiklerini ve yaygınlaşması için çaba gösterdiklerini anımsatarak, “Biz, sporu eğitimin bir parçası olarak görüyoruz. Spor yoluyla eğitimin gençlerimize çok şey kazandırdığını biliyoruz. Erzurum’daki tesislerin de bu yönde büyük bir hizmet yapacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak ise, dört yıl önce başlayan bir büyük rüyanın bugün gerçekleştiğini görmekten mutluluk duyduklarını söyledi.
“2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları Atatürk Üniversitesi ve Erzurum için çok büyük fırsatlar sunacaktır” diyen Koçak, yapılan tesislerin Türkiye’de tek olduğunu, dünyada ise sayılı spor tesisleri arasına girdiğini anlattı.
“Erzurum, eğitim merkezi olması yanında artık kış sporları merkezi de olacaktır” tespitini yapan Rektör Koçak, “Gençlerimizi bu tesislere bekliyor, ileride içlerinden şampiyonlar çıkmasını arzu ediyoruz” dedi.
Koçak, 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için Erzurum’a yapılan tesislerden dolayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, ilgili bakanlara ve organizasyonda emeği geçen herkese ayrıca teşekkür etti.
FİSU Başkan Yardımcısı Claude-Louis Gallıen da başarılı bir şekilde gerçekleşen organizasyondan ve Erzurum’a yapılan yatırımlardan büyük bir gurur duyduğunu söyledi.
Anadolu’nun büyük bir medeniyet beşiği olduğunu, Erzurum’un ise Anadolu’nun zirvesinde yer alan müstesna ve tarihi bir kent olduğunu ifade eden Gallıen, Nazım Hikmet’in Erzurum’la ilgili bir şiirinden mısralar okudu ve alkış aldı.
Türkiye’nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip büyüyen ekonomisiyle dünyada dikkatle takip edilen bir ülke olduğunu hatırlatan Gallıen, kış oyunları için yapılan yatırımların ise, Doğu Anadolu’nun ve özellikle Erzurum’un kalkınmasında öncü bir rol oynayacağını vurguladı.
“Burada dağlar var, su var; bunlar, doğanın bize sunduğu nimetlerdir, iyi bakılması ve korunması gerekir, çünkü kırılgandır,” diyen Gallıen, doğayı doğru kullanma kültürünün benimsenmesi gerektiğini de şu atasözüyle hatırlattı: “İç dediler de çeşmeyi kurut demediler!”
FİSU Başkanı George E. Kıllıan ise, oyunların Erzurum’a verilmesi sürecini, Erzurum’a yaptığı ziyaretleri ve o günlerde şehre hâkim olan heyecanı anımsattı.
“Nerden nereye geldik. Dört yıl önce bugün bu şehirde olanlarla ilgili kimsenin bir fikri yoktu. O zamanki yöneticilerle sık sık bir araya gelip konuşuyorduk. Bizden öğrenmeye çalışıyorlardı. Bugün gelinen noktayı hepimiz görüyoruz. Ben bu tablodan onur duyuyorum” değerlendirmesini yapan Kıllıan, Türkiye’nin, özellikle Erzurum’un, bu oyunlarla çok şey öğreneceğini ifade etti.
“Tecrübe en değerli şeydir; burada yapılacaklardan öğrenin, gençlerinize öğretin” diyen Kıllıan, bu tesislere sahip olan Türkiye’nin bundan sonra kış sporlarında dünya çapında başarılara imza atacağından emin olduğunu kaydetti.
Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk de, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük spor yatırımlarından birini 500 milyon lira harcamayla Erzurum’da gerçekleştirdiğini, tesislerin ortaya çıkmasıyla birlikte gerek yurt içinden gerekse yurt dışından kış turizmi yatırımı yapmak isteyenlerin arttığını açıkladı.
Söz konusu yatırımın Erzurum’un alt yapısını ve üst yapısını büyük ölçüde değiştirdiğini, kentsel dönüşüm ve TOKİ yatırımlarıyla gecekondu bölgelerinin hızla ortadan kalktığını anlatan Öztürk, kara ve havayolu standardının da aynı dönemde yükselen Erzurum’u bugün dünyada bilinen bir şehir özelliği kazandığını sözlerine ekledi.
Daha sonra Universiade Kış Konferansı oturumlarına geçildi. Konferans 27 Ocak’a kadar devam edecek.
BASIN DANIŞMANLIĞI

24 Ocak 2011 Pazartesi

Rektör Koçak TV 8’de Erkan Tan’ın konuğu oluyor

Tv8’de hafta içi her sabah 08.30-10.30 saatleri arasında yayınlanan, Tv8 Ankara Temsilcisi Erkan Tan tarafından hazırlanıp sunulan “Erkan Tan İle Başkent’ten Programı”, 24-28 Ocak Tarihleri arasında, 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları nedeniyle, her gün Erzurum’dan yayınlanacak.
Programda 2011Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları faaliyetlerinin yanı sıra Erzurum ve Atatürk Üniversitesi de tanıtılacak. Yarın (24 Ocak 2011), saat 08.00 de başlayacak ve Tv8’de canlı olarak yayınlanacak programın ilk konuğu Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak olacak.
BASIN DANIŞMANLIĞI

Atatürk Üniversitesi Ticari Bilimler ve Turizm Fakültesi kuruyor

Atatürk Üniversitesi Senatosu 2011 yılının ilk toplantısını Pasinler’de gerçekleştirildi. Toplantıda Pasinler ilçesinde “Ticari Bilimler Fakültesi”, merkez yerleşkede ise “Turizm Fakültesi” kurulması kararlaştırıldı.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, 2011 yılı çalışmalarının hızla devam ettiğini belirterek, “Senatomuzla yılın ilk toplantısını Pasinler’de gerçekleştirdik. Gerek Pasinler Kaymakamlığından gerekse ilçe halkından gelen yoğun talep doğrultusunda yaptığımız değerlendirme sonucu güçlü bir Meslek Yüksek Okulu’na sahip olduğumuz Pasinler ilçesinde fakülte kurabileceğimiz sonucuna vardık. Konuyu bugünkü Senato toplantısında ele aldık. Pasinler ilçesinde Üniversite Rektörlüğümüzün altyapı ile ilgili tüm isteklerinin yerine getirilmesi kaydı ile Ticari Bilimler Fakültesi açılmasını karara bağladık,” dedi.
Toplantıda, Atatürk Üniversitesi bünyesinde ‘Turizm Fakültesi’ açılmasına ilişkin talebi de görüştüklerini anlatan Koçak, “Yapılan görüşmelerden sonra, Erzurum’un artık bir kış turizmi merkezi haline geldiğini de dikkate alarak, turizmi tüm yönleriyle incelemek ve etkin bilimsel çalışmalar yapabilmek için Atatürk Üniversitesi bünyesinde ‘Turizm Fakültesi’ açılması kararını da çıkardık.”
Rektör Koçak, her iki fakültenin kurulmasıyla birlikte Atatürk Üniversitesi’nin akademik başarılarının daha da artacağını kaydetti.
Toplantıdan sonra İlçe Kaymakamı Gürkan Polat ve Belediye Başkanı Ünal Sertoğlu’nun isteği üzerine Rektör Koçak, dışarıda bekleyen Pasinler ilçesinden kabalık bir grup vatandaşa kısa bir konuşma yaptı ve fakülte kurulacağı müjdesini verdi. Belediye Başkanı Ünsal Sertoğlu ise Rektör Koçak’a bir teşekkür plaketi takdim etti.
Fakülte kurulma kararları YÖK’ün teklifi ve Bakanlar Kurulu onayından sonra geçerlilik kazanacak.
BASIN DANIŞMANLIĞI

Narman Meslek Yüksekokulu Narmanlı genç girişimcileri eğitecek

2010 yılı Teknik Destek Programı kapsamında Atatürk Üniversitesi Narman Meslek Yüksekokulu tarafından Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı(KUDAKA)’na sunulan, “Genç Girişimciler Narman Örneği” konulu teknik destek başvurusu, kabul edildi.
Narman Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Metin Turan, projenin Ocak ayının 25’inde KUDAKA ile imzalanacak sözleşmenin ardından Narman ilçesinde uygulamaya konulacağını söyledi.
Turan, proje kapsamında, MYO son sınıf öğrencileriyle birlikte İŞKUR’a kayıtlı mesleki eğitim almış Narmanlı 60 genç girişimcinin eğitileceğini bildirdi.
Katılımcıların eğitim aldıkları alanlardaki bilgi ve becerilerini daha da arttırmak ve bu yöndeki mesleki eğitimlerini sahada kullanma ve muhtemel problemleri çözebilme yeteneklerini geliştirmeyi amaçladıklarını ifada eden Turan, proje kapsamında, istihdama yönelik çalışma alanlarıyla ilgili eğitim verileceğini de belirtti.
Turan, şunları kaydetti: “Kurs sonunda, katılımcıların, girişimcilik alanındaki kişisel gelişimlerini ve özgüvenlerini artırmış olacağız. Alacakları sertifika ile KOSGEP tarafından sağlanan hibe programlarından da faydalanabilecekler.”
BASIN DANIŞMANLIĞI

Tarım Öğretiminin 165. Yılı Kutlandı

Demir: “Türkiye tarımını geliştirmedikçe, gelişemeyecektir.”
Koçak: “Ziraat Fakültesi öğrencileri ve öğretim elemanları sahaya inmelidir. Bunu arzu ediyorum.”
Öztürk: “Tarım eğitimine gerekli önemi ve eğitimin hakkını tam olarak verebilseydik bugün Türk tarımı çok daha iyi bir noktada olurdu.”
Eriş: “Yapılan düzenlemeye göre, artık ülkemizdeki her ziraat fakültesi bulunduğu bölge ve koşullara, akademik kadro, tarımsal piyasaların talebi ve üniversitelerinin stratejik planları doğrultusunda kararlar alabilecekler.”


Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi düzenlediği programla “Türkiye’de Tarım Öğretiminin 165. Yılı”nı kutladı. Programa katılan YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Atilla Eriş “Bologna Süreci Açısından Tarımsal Yükseköğretim” konulu bir konuşma yaptı.
Programın açılışında konuşan Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Y. Canbolat, dünya nüfusunun sürekli arttığını hatırlattı ve buna bağlı olarak beslenme, gıda tüketimi ve tarımın öneminin de artacağını ifade etti.
“Tarımın geliştirilmesi ülkemiz için önemlidir,” diyen Canbolat, 1957 yılında ülkemizin üçüncü Ziraat Fakültesi olarak kurulan Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin bu yönde önemli hizmetler yürüttüğünü, aradan geçen süre içerisinde mezun ettiği 13 bin ziraat mehdisinin ise ülkenin dört bir yanında görev yaptığını söyledi.
Canbolat, şu anda Ziraat Fakültesi’nin on iki bölümde bin 500 öğrencinin öğretim gördüğünü ve yılda üç yüz mezun verdiklerini bildirdi. Canbolat, halen 59’u profesör, 39’u doçent, 37’si yardımcı doçent olmak üzere toplamda 202 öğretim elamanına sahip olduklarını da kaydetti.
Tarım gelişmedikçe gelişemeyeceğiz
Ziraat Mühendisleri Odası Erzurum Şube Başkanı Okan Demir ise, konuşmasında, tarımın stratejik bir sektör olarak öneminin artmaya devam ettiğini hatırlattı.
Toplumsal gelişmenin temelini tarımsal gelişmenin oluşturduğuna dikkati çeken Demir, “Türkiye tarımını geliştirmedikçe, gelişemeyecektir,” dedi.
25. Dünya Üniversitelerarası Kış oyunları için yapılan yatırımlar, kurulan Teknik Üniversite ile ihalesi yapılan Lojistik Köy’ün Erzurum için tarihi öneme sahip yatırımlar olduğuna da değinen Demir, Erzurum’u çiftçiler ve maaşlılar şehri olmaktan kurtulabilmek için yeni yatırım alanlarının ve ortaya çıkan fırsatların iyi değerlendirilmesi gerektiğini anlattı.
Çiftçilerle iç içe olunmalı
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak da konuşmasında, dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de ziraat fakültelerinin kurulmasıyla başlayan süreçte tecrübeye dayalı tarımın yerini bilim ve teknoloji temelli modern tarım eğitimi ve uygulamalarına bıraktığını söyledi.
Ziraat fakültelerinin çevreleriyle yakın ilişki içerisinde eğitim-öğretim ve uygulama yapan fakülteler olduğunu hatırlatan Koçak, Ziraat Fakültelerinin alanda yeterince çalışmadıkları yönünde eskiden gelen bir yargının olduğunu hatırlatarak, “Bu yargıyı yok etmek için öğrenciler ve öğretim elemanları sahaya inmelidir. Bunu arzu ediyorum,” şeklinde konuştu.
Rektör Koçak, Ziraat Fakültesi bünyesinden Mimarlık ve Tasarım Fakültesi ile Su Ürünleri Fakültesi’nin doğduğunu da hatırlattı ve bunun Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin gücünü gösterdiğini kaydetti.
Ziraat eğitiminin hakkını vermek
Türkiye’de tarım eğitimin 165 yıl önce başladığını, bunun oldukça uzun bir süre olduğunu vurgulayan Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk de konuşmasında, “Tarım eğitimine gerekli önemi ve eğitimin hakkını tam olarak verebilseydik bugün Türk tarımı çok daha iyi bir noktada olurdu,” eleştirisinde bulundu.
Eriş’in konuşması
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Atilla Eriş ise, “Bologna Süreci Açısından Tarımsal Yükseköğretim” konulu bir konuşma yaptı.
Konuşmasına dünyadaki yüksek eğitimin tarihçesiyle başladı ve ülkemizdeki üniversitelerin kuruluş serüvenleri hakkında bilgi verdi.
Üniversite kavramının tüm dünyada artık yeni anlamlar kazandığını anımsatan Eriş, üniversitelerdeki önemli değişikliklerin ilkinin 1986 yılında “Magna Charta” fikrinin ortaya atılmasıyla başladığını, daha sonra da Bologna Süreciyle bu gelişmenin devam ettiğini ifade etti. Eriş, Türkiye’nin modern üniversitelerin dayanağı olan Bologna Süreci’ne 2001 yılında katıldığını, Lizbon Tanıma Sözleşmesini 2004 yılında imzaladığını ve bu ilişkilerle dünya standartlarını yakalamaya çalıştığını anlattı.
Türkiye’nin dâhil olduğu uluslararası akademik süreçlerin yüksek öğretimde, “Akademik Kalitenin” yakalanmasında hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Eriş, üniversite özerkliğinin de bu kalitenin sürdürülmesinde bir koşul olduğunu hatırlattı. Eriş, şöyle devam etti:
Üniversitelerin özerkliği
“Üniversite özerkliği, temel olarak, bilimsel, idari ve mali özerkliği kapsamaktadır. Tüm dünyada üniversiteleri üniversite yapan olmazsa olmaz koşullar bunlardır. Türk üniversiteleri bu özerkliklere yeterince sahip değildir. YÖK’ de bu durumdan memnun değil. Gerek kurumsal, gerekse akademik açılardan hükümet ve YÖK gibi merkezi otoritelerin üniversitelere aşırı müdahaleleri söz konusu. Bu durum üniversite özerkliğine imkân vermemektedir. Biz, bunun değişmesi için de çaba sarf ediyoruz.”
Ziraat Fakültelerinin durumu
Ziraat Fakültelerinin bir süre yapay gündemlerle meşgul olduğunu, kendilerini yenilemek konusunda ise geç kaldıklarını ileri süren Eriş, şöyle devam etti:
“Ziraat Fakültelerimizde yürütülen, özellikle, kısaca, 3+1 diye adlandırılan peyzaj mimarlığı ve gıda mühendisliği dışındaki ‘tek program’ uygulaması, öğrenciler, öğretim elemanları, meslek kuruluşları ve işverenlerin ciddi ölçüde şikâyetlerine neden olmuştur. Diğer ülkelerdeki tarımsal eğitim-öğretim, Bologna sürecindeki yeterlilikler ve kalite kontrol mekanizmaları ve akademik çeşitlilik olmadan çağı yakalamak mümkün olmayacaktır. Bu nedenle Türkiye’de tarımsal yükseköğretimin yeniden yapılandırılması ve çeşitlendirilmesi zorunlu olmuştur.”
Eriş, “Yapılan düzenlemeye göre, artık ülkemizdeki her ziraat fakültesi bulunduğu bölge ve koşullara, akademik kadro, tarımsal piyasaların talebi ve üniversitelerinin stratejik planları doğrultusunda kararlar alabilecekler,” dedi.
Toplantının ardından Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Prof. Dr. Atilla Eriş’e bir teşekkür plaketi ve çeşitli kitaplar hediye etti.
Toplantıda Ziraat Mühendisliği mesleğinde 25. Yılını dolduran hocalar plaketle ödüllendirildi. 2009-2010 yılları içerisinde Profesör unvanı alanlara ise Akademik Giysi Giydirme ve Belge takdim töreni yapıldı. Yine 2009-2010 yılları içerisinde yardımcı doçent unvanı alanlara belge verilirken tarımsal alanda yeni teknikleri uygulayarak çevresine örnek olan başarılı çiftçilere de plaket sunuldu.
BASIN DANIŞMANLIĞI

Güzel Sanatlar Fakültesi’nden yeni bir kitap

“Beyaz Bir Şehrin Hikâyesi Erzurum” adlı çalışma Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından yayınlandı.
Yrd. Doç. Dr. Salih Denli, Uzman Süreyye Çarbaş ve Arş. Gör. Erhan Mutlugün tarafından hazırlanan kitapta, şu konulara yer veriliyor:
Erzurum’un Tarihi, Coğrafi Yapı ve Yeryüzü Şekilleri, Erzurum Adının Kökeni, Arkeolojik Geçmişi, Mustafa Kemal Paşa Erzurum’da, Milli Mücadelede Erzurum, Erzurum Kongresi, İdari Yapı, Sosyal ve Kültürel Yapı, Kültür-Sanat, Ekonomik Durum, Ulaşım, Konaklama, Dadaş, Erzurum Evleri, Oltu Taşı, Yemekler, Atatürk Üniversitesi, Palandöken Kayak Merkezi, Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları, Termal Turizm, Mağara Turizmi, Tarihi ve Kültürel Varlıklar, Doğal Varlıklar, İlçeler.
“Beyaz Bir Şehrin Hikâyesi Erzurum” adlı kitap, daha çok görsel malzemeyle desteklenen bir çalışma. Proje Ekibi, kitaba yazdıkları ön sözde, “Bu proje ve fotoğraf çekimleri sırasında Erzurum’un görsel estetiğinin sergilenmesine büyük önem verilmiştir. Ayrıca, kentin kültürel ve doğal varlıkları ve fotoğrafik yansımaları kitabın sayfalarına taşınmış, bilgi fotoğraf örtüşmesi ikinci planda tutulmuştur. Bu proje ile Erzurum’un tarihi, kültürel ve turistik mirası geleceğe taşınacak ve kentin tanıtımına önemli bir katkı sağlanarak, büyük bir eksiklik giderilmiş olacaktır,” değerlendirmesine yer veriyor.
BASIN DANIŞMANLIĞI

"Sanat Tarihi Açısından Erzurum" Kitabı Yanınlandı

“Sanat Tarihi Açısından Erzurum” kitabı yayınlandı

Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü tarafından hazırlanan “Sanat Tarihi Açısından Erzurum” adlı bilimsel eser yayınlandı.

“Sanat Tarihi Açısından Erzurum” kitabını Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, Prof. Dr. Ahmet Ali Bayhan ve Arş. Gör. Muhammet Arslan hazırladı. Doç. Dr. Ali Murat Aktemur ile Dr. N. Tuba Yiğitpaşa ise çalışmaya katkıda bulundular.

Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, çalışmaya yazdığı önsözde, şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Elinizdeki bu kitap, yıllardır Erzurum’da Sanat Tarihi alanında yaptığımız çalışmaların bir sonucudur. 1988 yılında Erzurum Belediye Başkanlığı’nca yayınlanan ‘Şehr-i Mübarek Erzurum’ adlı kitapta tarafımızdan yazılmış olan, ‘Geçmişten Günümüze Erzurum ve Çevresindeki Tarihi Kalıntılar’ bölümüne, geçen yıllar içerisinde elde edilen çeşitli bilgiler de eklenerek bu kitap ortaya çıkmıştır. Kuşkusuz son on beş yıldır başkanlığını yaptığım ve on ili kapsayan ‘Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Başkanı’ sıfatıyla çevrede gördüğümüz birçok tarihi yapı, kale, kült merkezi ve höyükler de bu eserin içerisindeki yerini almıştır.”

Erzurum ili dâhilindeki tarihi eserlerin tamamının tanıtımına yönelik derli-toplu bir çalışmanın olmadığını hatırlatan Gündoğdu, “Özele yönelik bazı çalışmalar yapılmış ise de bunlar kapsamlı bir çalışma olmaktan uzaktır. Bu durumu dikkate alarak Üniversitemiz Araştırma Projeleri biriminden aldığımız destekle bu eseri ortaya koymuş bulunuyoruz, ” dedi.

396 sayfadan oluşan “Sanat Tarihi Açısından Erzurum” kitabında, Erzurum’un Tarihçesi, Erzurum İl Sınırları içerisindeki höyükler, arkeolojik yerleşimler, İslam döneminde etkin olan tarihi yerleşimler, Erzurum’daki arkeolojik kazılar, Erzurum’daki mimari; Kübele Tapınakları ve Kült merkezleri, Kaya Mezarları, Kiliseler-Şapeller, Manastırlar, Camiler-Mescitler, Namazgâhlar, Tekke ve Zaviyeler; Türbe ve Kümbetler, Eğitim Yapıları-Medrese ve Mektepler; Ticaret Yapıları-Kervansaraylar, Hamamlar, Çeşmeler, Köprüler, Savunma Yapıları (Kaleler, Tabyalar); Konut Mimarisi, Son Dönem Osmanlı ve Cumhuriyet’in İlk Yıllarına Ait Kamu Yapıları, tek tek ele alınıp bilimsel yönden değerlendiriliyor.

Ele alınan konular ayrıca görsel malzemeyle destekleniyor.

“Sanat Tarihi Açısından Erzurum” kitabında ayrıca Aşkale, Çat, Hınıs, İspir, Karayazı, Narman, Oltu, Olur, Pasin ve Şenkaya’daki kültür varlıkları da ele alınıp değerlendiriliyor.

“Sanat Tarihi Açısından Erzurum” kitabı Güzel Sanatlar Enstitüsü’nden temin edilebilir.

BASIN DANIŞMANLIĞI

Doç. Dr. Dilaver Düzgün’e Geleneksel Türk Tiyatrosu Araştırma Ödülü verildi

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilaver Düzgün, geleneksel Türk Tiyatrosu araştırmalarına yaptığı katkılardan dolayı Milletlerarası Kukla ve Gölge Oyunu Birliği (UNIMA) Türkiye Milli Merkezi tarafından araştırma dalında 2010 yılı hizmet ödülüne layık görüldü.

UNIMA

Fransızca, “Unıon International de la Marionette” olan UNIMA 1929 yılında Çekoslovakya`nın başkenti Prag’da kuruldu. Dünyanın yüze yakın ülkesinde örgütlenen UNIMA`nın şu anki merkezi ise Fransa`nın Charleville Mezieres kentidir.

UNIMA, Kukla ve Gölge oyunu sanatlarıyla ilgilenen sanatçı, tasarımcı, araştırmacı, kukla yapımcısı, tanıtımcı vb. kişilerin üye olduğu uluslararası bir kuruluştur.

UNIMA’nın amacı kukla ve gölge oyunlarını araştırmak, tanıtmak, yaşatmak ve geliştirmek, bu sanatla uğraşan kişilerin bir araya gelmesini ve tanışmalarını sağlamak, bu sanatlar yoluyla dünya barışına hizmet etmektir.



Türkiye UNIMA Milli Merkezi

UNIMA, ülkemizde uzunca bir süre temsilcilik bazında faaliyet gösterdi. 1990 yılında ise UNIMA Türkiye Milli Merkezi kuruldu. Türk kukla ve gölge oyunu sanatlarının yurt içi ve yurt dışında, diğer ulusların kukla ve gölge oyunlarını da ülkemizde tanıtarak, bu sanatların araştırılmasını, geliştirilmesini, korunmasını ve yaşatılmasını sağlamak amacıyla faaliyetlerini sürdürmektedir.



HABER MERKEZİ

10 Ocak 2011 Pazartesi

Dışileri Bakanı Ahmet Davutoğlu: "Doğu Anadolu deyince akla Erzurum ve Atatürk Üniversitesi gelmektedir"

Dışişleri Bakanı Davutoğlu: “Doğu Anadolu deyince akla Erzurum ve Atatürk Üniversitesi gelmektedir.”
Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Atatürk Üniversitesi’nin Kafkas bölgesinin merkezi bir üniversitesi olması gerektiğini vurgulayarak, “Atatürk Üniversitesi sahip olduğu geleneği ve hinterlandı ile bölgesinin en güçlü üniversitesidir. Bu imkânları doğrultusunda hareket etmesi onu daha da büyütüp güçlendirecektir,” saptamasını yaptı.
Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Erzurum`da düzenlenen 3. Büyükelçiler Konferansı’nın son gününde, dışişleri müsteşarı, müsteşar yardımcıları ve Türkiye’nin bazı büyükelçileriyle birlikte Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak’ı makamında ziyaret etti.
Rektör Koçak, ziyarette, Davutoğlu ve beraberindekilere, Atatürk Üniversitesi hakkında çeşitli bilgiler sundu. 1957 yılında kurulan Atatürk Üniversitesi’nin temellerinin 1938 yılında Atatürk tarafından atıldığını hatırlatan Koçak, 19 fakülte ve çok sayıda yüksekokul, enstitü ve araştırma merkezlerine sahip olan Atatürk Üniversitesi’nden bugüne kadar 150 bin civarında mezun verildiğini söyledi.
“Halen 43 bini örgün eğitimde, 20 bini de açık öğretimde olmak üzere toplam 63 bin öğrenci mevcudumuz var” diyen Koçak, “Bin 250’si akademisyen, toplam 2 bin 500 öğretim üyesine sahibiz. 4 bin çalışanımız, lojmanlarımızla birlikte 50 bin üzerindeki nüfusumuzla Türkiye’nin en büyük yerleşke üniversitelerinden biriyiz,” şeklinde konuştu.
Atatürk Üniversitesi’nin Türkiye’nin ilk on ve dünyanın da ilk beş yüz üniversitesi arasında yer aldığına dikkat çeken Koçak, şöyle devam etti:
“Atatürk Üniversitesi’ni bir dünya üniversitesi yapmak için çalışmalar yapıyoruz. Yeni kurduğumuz Orta Doğu ve Orta Asya-Kafkaslar Araştırma ve Uygulama Merkezi’miz 1. Avrasya İpekyolu Üniversiteleri Toplantısı’nın ilkini geçen yıl gerçekleştirdi. Bu toplantının ikincisini 6 Haziran’da yine Atatürk Üniversitesi’nde yapacağız. 18 ülkeden 70 civarında rektör ve üst düzey eğitimci bu toplantıya katıldı. Çeşitli işbirliği protokolleri imzaladık. Yine yaz okulumuza 6 ülkeden 50 civarında yabancı öğrenciyi konuk ettik. Gürcistan Üniversitesinin Türk Dili ve Edebiyatı ile uluslar arası ilişkiler bölümlerinde okuyan öğrencilerden bir gurubu yine üniversitemizde konuk ettik ve yoğunlaştırılmış Türkçe kurusuna tabii tuttuk.”
Davutoğlu’nun konuşması
Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ise, yaptığı değerlendirmede, üniversitelerin bulundukların şehirlerin gelişmesinde oynadıkları rolden söz etti. Davutoğlu, “Doğu Anadolu deyince akla Erzurum ve Atatürk Üniversitesi gelmektedir. Türkiye’nin ilk kampus üniversitelerinden biri olan Atatürk Üniversitesi’nin bölgesine ve ülkeye çok şey kattığını biliyoruz,” dedi.
Hindistan kökenli tarih bilimcisi Prof. Dr. Muhammed Hamidullah’ın Atatürk Üniversitesi’nde görev yaptığını hatırlatan Davutoğlu, “Hamidullah Hocanın Atatürk Üniversitesi’nin yurt dışında tanınmasında önemli katkıları olmuştur,” değerlendirmesini yaptı.
Atatürk Üniversitesi’nin Kafkas bölgesinin merkezi bir üniversitesi olması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “Atatürk Üniversitesi sahip olduğu geleneği ve hinterlandı ile bölgesinin en güçlü üniversitesidir. Bu imkânları doğrultusunda hareket etmesi onu daha da büyütüp güçlendirecektir,” saptamasını yaptı.
Kafkas-İran-Hazar bölgesiyle ilgili yeterince akademik çalışma olmadığını anımsatan Bakan Davutoğlu, Atatürk Üniversitesi’nin bu eksikliği gidermesi gerektiğini ifade etti.
Atatürk Üniversitesi’ndeki yabancı hoca sayısının artmasının önemine de vurgu yapan Davutoğlu, “Atatürk Üniversitesi bir kardeş üniversite edinmesi durumunda önemli avantajlar elde edebilir,” diye konuştu.
Tahran’da Türkoloji Bölümü
Toplantıda konuşan Türkiye’nin İran Büyükelçisi Ümit Yardım ise, Tahran’da bir “Türkoloji Bölümü” kurmak istediklerini dile getirdi ve bu konuda Atatürk Üniversitesi’nden destek istedi.
Rektör Koçak, bu konuda her türlü desteği vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.
Daha sonra, Koçak, Davutoğlu ve beraberindekilere Atatürk Üniversitesi tarafından yayınlanan çeşitli kitaplar ile hediyeler takdim etti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise “Atatürk Üniversitesi Şeref Defteri”ni imzaladı ve Bakanlığın Plaketini Rektör koçak’a takdim etti.
BASIN DANIŞMANLIĞI

4 Ocak 2011 Salı

Prof. Dr. Ali İhsan Kolcu’ya Türk Dünyasına Hizmet Ödülü


Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı`nın (TÜRKSAV) 15. Türk Dünyasına Hizmet Ödülü, Türk Dünyası edebiyatına yaptığı hizmetlerinden dolayı Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali İhsan Kolcu’ya verildi.
Prof. Dr. Ali İhsan Kolcu bu ödüle Çağdaş Türk Dünyası Edebiyatı adlı geniş kapsamlı eseriyle layık görüldü. Yurtdışı dâhil birçok üniversitelerde ders kitabı olarak da okutulan Çağdaş Türk Dünyası Edebiyatı kitabı alanında tek kuşatıcı inceleme eseri olarak kabul ediliyor.
Profesör Kolcu, daha önce 2002’de Albatros’un Gölgesi (Baudelaire’in Türk Şairlerine Tesiri Üzeri Bir İnceleme) kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği En İyi İnceleme ödülünü kazanmıştı.
Profesör Ali İhsan Kolcu, 2008 yılında da merkezi Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te bulunan Dünya Cengiz Aytmatov Akademisi tarafından “Bozkırdaki Bilge: Cengiz Aytmatov” adlı çalışmasından dolayı Akademi ödülüyle onurlandırılmıştı.
Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı tarafından ödüle layık görülen Kolcu, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Mayıs ayında yapılacak törenle ödülünü Devlet Başkanı İlham Aliyev’den alacak.

BASIN DANIŞMANLIĞI

3 Ocak 2011 Pazartesi

Ziraat Fakültesi İSO 9001 Kalite Belgesi aldı


Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi yeni yıla İSO 9001 Kalite Belgeli Türkiye’nin ilk ziraat fakültesi olarak girdi.
Fakültede düzenlenen törende konuyla ilgili bilgi veren Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Y. Canbolat, geçen yıl başvurdukları ISO 9001 Kalite belgesine kavuşmuş olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Başarının bir ekip çalışması olduğunu vurgulayan Canbolat, aynı zamanda, marka tescili için de Patent Enstitüsü’ne başvuruda bulunduklarını ve tescilin gerçekleştiğini anlattı.
Ziraat Fakültesi’ne ait Süt Ürünleri ile Ekmek Fabrikalarının ISO 22000 belgesi almak için geçen yıl yaptıkları başvurunun yeni yılın ilk aylarında onaylanmasını beklediklerini ifade eden Canbolat, yürütülen projelerle ilgili de bilgi verdi.
Canbolat, Bölge Kalkınma Ajansı (KUDAKA)ya sundukları iki projenin onaylandığını açıkladı. Canbolat, Prof. Dr. Mustafa Tan’ın hazırladığı, ‘Erzurum Ovasında Silaj Tekniğinin Yaygınlaştırılması’ ile, Prof. Dr. Faik Kantar’ın, ‘Kuzey Doğu Anadolu’da Organik Tarım Kümelenmesi’ projeleri olduğunu bildirdi.
Tarım Makineleri Bölümü tarafından hazırlanan ‘Silaj, Balya ve Ambalajlama Projesi’nin bir yıl öce uygulamaya konulduğunu hatırlatan Canbolat, projenin sonuçları hakkında bilgi verdi.
“Projemiz bölgemiz için bir ilk ve özel müteşebbisler için örnek teşkil edecek bir projedir. Projemiz Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) ile Erzurum Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi (ABİGEM), ‘Erzurum İçin Bir Adım da Sen At’ adlı proje yarışmasında 16 proje arasında değerlendirmeyi geçen ve ödüle layık görülen tek proje olmuştur,” diyen Canbolat, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi olarak, amaçlarının balya, silajı üretimi ve tüketimini yaygınlaştırmak olduğunu kaydetti.
Koçak’ın konuşması
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak ise konuşmasında, Ziraat Fakültesi tarafından yürütülen projelerin önemli olduğunu, iki projenin KUDAKA’dan destek almasını önemli olduğunu dile getirdi. Koçak, şehrin Ziraat Fakültesi’nden beklentisinin yüksek olduğuna da dikkati çekerek, tarım kesimiyle daha yakın bir işbirliği içerisinde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
Daha sonra proje sahiplerine başarılarından dolayı teşekkür plaketi verildi.
BASIN DANIŞMANLIĞI

İletişim Fakültesi öğrencilerine ‘Yeşil Kamera Çevre Oscar’ı


Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri “Yeşil Kamera- Atık ve Geri Dönüşüm konulu Üniversitelerarası Kısa film yarışmasında birinci oldu.
Dünya çevre günü etkinlikleri kapsamında üniversiteli gençler arasında yapılan yarışmada Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencilerinden Erdi Erden, Deniz Ağca, Mustafa Eren ve Mustafa Nar’ın ortak hazırladıkları “Temiz Dünyamıza Geri Dönelim” adlı animasyon/kurgusal eser birinciliğe layık görüldü.
Recycling Industry Vakfı ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı tarafından organize edilen yarışmada jüri üyeliğini Nebil Özgentürk, Ediz Hun, Derya Baykal, Hülya Koçyiğit gibi sanat ve sinema dünyasından önemli isimler yer aldı.
Temiz Dünyamıza Geri Dönelim adlı film, Dünyanın varoluşundan günümüze kadar geçen süreçte oluşan çevre kirliliğini anlatıyor. Sanayi Devrimi’nden, İkinci Dünya Savaşı’na kadar birçok olayın çevreye verdiği zararların konu edildiği film, lösemi hastası küçük bir kızın kirletilen dünyayı geri dönüşüm kutusuna atarak dünyanın temiz halini kucaklamasıyla son buluyor. Ödül: 6000 TL.

Altın Kepenk

İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstanbul Ticaret Odası ve Esnaf ve Sanatkârlar Derneği tarafından organize edilen ve bu yıl ilk kez düzenlenen “Hayatın Bir Parçasıdır Esnaf” konulu kısa film yarışmasında da yine Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinden Ahmet Cindioğlu, “Son Çekiç” adlı eseriyle üçüncülük elde etti.
Ahilik teşkilatının izlerini taşıyan demircilik mesleğinin anlatıldığı film kullanılan röportaj tekniğiyle ön plana çıktı.
Ödül: 3000 TL


BASIN DANIŞMANLIĞI

Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak’ın yeni yıl mesajı



Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, yayınladığı mesajda, Atatürk Üniversitesi mensuplarına, Erzurum halkına yeni yılda başarı ve huzur dolu günler diledi.
“2009-2010 Eğitim Öğretim yılında Atatürk Üniversitesi bilimsel ve kültürel faaliyetler bakımından yoğun bir çalışma dönemi geçirdi,” diyen Rektör Koçak, şunları söyledi:
“Atatürk Üniversitesi’ni bulunduğu noktadan çok daha ileri noktalara taşımak için çaba sarf ediyoruz. 2011’de de bu çabalarımız artarak devam edecektir. Kış Oyunları şehrimiz için olduğu kadar üniversitemiz için de büyük bir imkân sunmaktadır. Üniversitemiz ve Erzurum, planlı, projeli faaliyetlerle 2011 yatırımlarıyla yakaladığı sinerjiyi kalkınması ve refahı için kullanmayı ve sürekli hale getirmeyi başarmalıdır.”
Atatürk Üniversitesi’nin kentiyle kucaklaşmış bir dünya üniversitesi olduğunu hatırlatan Rektör Koçak, açıklamasını şöyle tamamladı: “Değerli Atatürk Üniversitesi mensupları; 2011 yılında sizlerin özverili çabaları ve desteğiyle çok daha başarılı bir yıl geçireceğimize inanıyorum. Akademik ve idari personelimizi, öğrencilerimizi, değerli çalışmaları ve başarılarından dolayı kutluyor, sağlıklı, mutlu yeni bir yıl geçirmelerini diliyorum.”
BASIN DANIŞMANLIĞI

Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu uygulama mutfağına kavuştu


Atatürk Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu uygulama mutfağı ve yemek salonuna kavuştu.
Yeni ünitelerin açılışını Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak yaptı. Koçak, meslek öğreten fakülte ve yüksek okullardaki uygulama ünitelerinin öğrencilerin yetişmesinde önemli bir işleve sahip olduğunu vurguladı.
Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Nurinisa Esenbuğa da okulun, Yiyecek İçecek İşletmeciliği bölümü öğrencilerinin açılan uygulama ünitelerinde Türk mutfağı ve yabancı mutfaklarla ilgili çeşitli uygulamalar gerçekleştireceklerini anlattı.
Rektör Koçak ve beraberindeki Rektör yardımcıları Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz, Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen, Prof. Dr. Samih Diyarbakır, Prof. Dr. Ömer İrfan Küfrevioğlu, Genel Sekreter Prof. Dr. Üstün Özen ve Genel Sekreter Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Arık yeni uygulama ünitelerinde incelemelerde bulundular.
BASIN DANIŞMANLIĞI

Prof. Dr. Sıtkı Aras emekliye ayrıldı


Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sıtkı Aras emekliye ayrıldı.
Sosyal Tesislerde düzenlenen akşam yemeğine Aras’ın dostları ve kalabalık bir akademisyen grup katıldı.
Yemekte bir konuşma yapan Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mevlüt Aras, Prof. Dr. Sıtkı Aras’ın yaşam öyküsünü ve yaptığı çalışmaları anlattı.
Daha sonra söz alan Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Y. Canbolat, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen ve İş Adamı Muammer Cindilli de konuşmalarında, Aras’ın mümtaz bir kişiliğe sahip olduğunu, gerek yetiştirdiği bilim adamları gerekse su ürünleri bölümündeki çalışmaları nedeniyle gönüllerde taht kurduğunu dile getirdiler.
Aras ise, konuşmasında, yemeğe katılan konuklara teşekkür etti. Aras, “Yıllardır, Su Ürünleri Bölümü’nün müstakil bir fakülte olmasını arzu ettim ve bu konuda çeşitli girişimlerde bulundum. En nihayetinde bu arzum da gerçekleşti. Artık, Su Ürünleri Fakültesiyiz. Bundan böyle gözüm arkada değildir. Arkadaşlarımın benden sonra çok daha büyük hizmetler yapacağından kuşkum yok,” dedi.
Yemek sonunda Prof. Dr. Sıtkı Aras’a çeşitli hediyeler takdim edildi.

Prof. Dr. M. Sıtkı Aras’ın özgeçmişi

1943 yılında Pasinler’in Dölek köyünde dünyaya gelen Aras, ilk, orta ve lise öğrenimi tamamladıktan sonra 1964 yılında girdiği Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden 1968 yılında mezun oldu. Kısa bir süre Artvin İl Tarım Müdürlüğü’nde görev yaptıktan sonra 1970 yılında Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümüne Asistan olarak atandı. Aynı bölümde 1974 yılında Doktor, 1982 yılında Doçent ve 1988 yılında Profesör unvanlarını aldı. 2 yıl süre ile bilimsel araştırmalar yapmak üzere Almanya’da bulunan Aras’ın 100’e yakın eseri yurt içinde ve yurt dışında yayınlandı. 1988 yılında kurmuş olduğu Su Ürünleri Bölümü ile Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne bir yenilik kazandırırken bölgenin önemli bir potansiyeline de öncülük etti. Aras, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’deki 350 su ürünleri işletmesinin kurulmasında teknik destek sağladı.
20’nin üzerinde yüksek lisans ve 18 Doktora bitiren Prof. Dr. Sıktı Aras’ın birçok öğrencisi halen üniversitelerde önemli idari ve akademik görevlerde bulunmaktadırlar.
Kurduğu bölümün yirmi yılı aşkın bir süre başkanlığını yürüten Aras, Erzurum’un kültür tarihi üzerine de çeşitli çalışmalara imza attı. Kültür kitaplarından bazılarının isimleri şöyle: “Erzurum’un Manevi Mimarları’’, ‘’Bir Şehrin Ruhu’’ ve ‘’Söğüt Meyveleri’’

BASIN DANIŞMANLIĞI

Türkiye Şampiyonu olan Atatürk Üniversitesi Curling takımı Rektör Koçak’ı ziyaret etti


1.Üniversiteler Kış Oyunları’nda Bayanlarda Türkiye Şampiyonluğunu elde eden Atatürk Üniversitesi Curling Bayan Takımı ile yine Türkiye ikincisi olan Erkek Curling Takımı oyuncuları, Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak’ı makamında ziyaret etti.

Ziyarette Atatürk Üniversitesi Spor Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. M. Suphi Özçomak ile Curling antrenörü Yrd. Doç. Dr.. Süleyman Erim Erhan’da bulundu.

Koçak, Bayanlar Curling takımı oyuncuları Ayşe Gözütok, Özlem Polat, Öznür Polat, Elif Kızılkaya, Şeyda Zengin ile Erkek Curling takımı oyuncuları Oğuz Zengin, Haluk Adanır, Oğuzhan Dikmen, Şinası Tuğrul Şahiner’i ve Yusuf Ziya Bayraktutan’ı tebrik etti ve başarılarının devamını diledi.

Koçak, 2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları için Erzurum’a yapılan tesislerin şehir ve üniversite için büyük bir avantaj oluşturduğuna dikkat çekti. Rektör Koçak, “Elde ettiğiniz başarıdan dolayı sevindik. Hepinizi tebrik ediyorum. Şundan da eminim: Bu tesisler sayesinde kış sporlarında üniversitemiz takımları çok daha büyük başarılara imza atacak,” diye konuştu.

Atatürk Üniversitesi Spor Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. M. Suphi Özçomak ise, Atatürk Üniversitesi’nde spor etkinliklerinin bundan sonra daha kurumsal bir yapı içerisinde yürütüleceğini, sadece Curling ve Buz Hokeyi gibi dallarda değil, diğer spor dallarında da adından söz ettireceklerini söyledi.

Rektör yardımcısı Prof. Dr. Samih Diyarbakır’ın da hazır bulunduğu ziyarette, Rektör Koçak, öğrencilere çeşitli hediyeler takdim etti.

BASIN DANIŞMANLIĞI

Atatürk Üniversitesi’nde Güz Yarıyılı sona erdi


Rektör Koçak: “25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları nedeniyle yaptığımız yoğun eğitimde gösterdikleri özveri nedeniyle öğrencilerimize ve akademisyenlerimize teşekkür ediyorum.”
Atatürk Üniversitesi’nde 2010-2011 Eğitim-Öğretim döneminin Güz Yarıyılı bugün yapılan sınavlarla sona erdi; Bahar Yarıyılı ise 28 Şubat 2011’de başlayacak.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Erzurum’da yapılacak 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları nedeniyle Atatürk Üniversitesi’nde birinci yarıyıl eğitiminin yoğunlaştırıldığını, öğrencilerin hafta sonları da dersleri takip etmek durumunda kaldıklarını hatırlattı. Koçak, “Gerek öğrencilerimize, gerekse öğretim üyelerimize ve tüm personelimize bu süreçte gösterdikleri özverili çalışmaları nedeniyle teşekkür ediyorum,” dedi.
Atatürk Üniversitesi’nin 43 bini örgün öğretim de olmak üzere 60 binin üzerinde bir öğrenci varlığına sahip olduğunu hatırlatan Koçak, son zamanlarda, üniversitelerde, ülkemizin benzerlerini daha önce pek çok kez yaşadığı türden bir takım kışkırtmaların peşinde koşan grupların varlığına dikkat çekti.
Koçak, “Atatürk Üniversitesi ülkemizin en huzurlu ve güvenli üniversitelerinden biridir. Üniversitemizde kötü niyetle hareket eden hiçbir gruba fırsat verilmeyecektir. Bu konuda alınan önlemler ikinci yarıyılda da sürdürülecektir,” diye konuştu.
Atatürk Üniversitesi’nin 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın bir paydaşı olduğunu hatırlatan Rektör Koçak, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bu oyunlar sadece Erzurum ve Atatürk Üniversitesi’nin değil, Türkiye’nin yüz akıyla çıkması gereken büyük bir organizasyondur. Bilindiği gibi, oyunlar için gerek sporcu, gerekse izleyici olarak çok sayıda konuk şehrimize gelecek ve bunların bir kısmına Atatürk Üniversitesi olarak bizler de ev sahipliği yapacağız. Sosyal tesislerimiz ve yeniden düzenlenen bazı konutlarımız bu amaçla kullanılacaktır. Ayrıca, yaptığımız bir duyuruda akademisyenlerimizden evlerini konuklara açmalarını da istedik. Erzurum halkının da her bakımdan misafirperverliğini göstereceğinden eminiz. El ele verip bu oyunları kusursuz ve başarılı bir şekilde tamamlamalıyız.”
BASIN DANIŞMANLIĞI

Sarıkamış Şehitlerini bir kere daha rahmet ve minnetle andık


Erzurum valiliği, Atatürk Üniversitesi ve Sarıkamış Dayanışma Grubu tarafından ortaklaşa düzenlenen Sarıkamış Şehitlerini Anma Programı gerçekleştirildi. Programa bu yıl Nasuh Mahruki başkanlığında bir AKUT grubu da destek verdi.
İlk tören Erzurum’da eski Hükümet Meydanı’ndaki “Erzurum’un Kahraman Çocukları Anıtı”nın ziyaret edilmesi, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Burada bir konuşma yapan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, üzerinde yaşadığımız bu toprakları mallarını ve canlarını feda ederek bize vatan kılan ‘ecdadın’ unutulmaması için tarihi mirasa sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Rektör Koçak, Köprüköy Muharebeleri sırasında erzakı biten askere yardım malzemesi götüren Erzurumlu çocukların yaşadıklarını anlattı.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında Köprü Köy’deki Türk ordusuna sırtlarında yiyecek taşıyan çocukların yurt savunmasında üstlendikleri görevi başarıyla yerine getirdiklerini anımsatan Rektör Koçak, şöyle devam etti:
“O günlerin Erzurum Valisi Tahsin (Uzer) Bey`in emriyle dikilen çuvallara doldurulan 30 kiloluk gıda ve ihtiyaç maddesini, bu kahraman çocuklarımız, Deveboynu yoluyla Nebi Hanlarına kadar o kışta kıyamette taşımışlardır. Ondan öteye de Pasin halkı yine sırtında ve zorlu koşullarda ordunun ihtiyacı olan bu malzemeyi ve diğer malzemeleri cepheye götürmüştür. Bu davranış, milletimizin tarihinde bir kere göze çarpan bir durum değildir, hemen her savaşta, zor zamanlarda, Türk milleti, erkeğiyle, kadınıyla, yaşlısıyla, çocuğuyla aynı duyarlılığı har zaman göstermiştir. Bu vesileyle şehitlerimizi ve tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyoruz.”
Pencerenizi açıp soğuğu hissedin
Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Bingür Sönmez’de konuşmasında, bu geceyi, (24 Aralık 2010) Bardız’da kurulacak Kutup Çadırlarında geçireceklerini belirdi.
Sönmez, “Halkımıza seslenmek istiyorum: Bu gece bir ara kalkıp pencerenin camını açın ve bir iki dakika soğuğu hissedin. Sonra da Alluekber’de tam da bugünlerde donmaya başlayan on binlerce Mehmetçiği düşünün. Şehitleri kimse unutmasın ve unutturmasın. Rahmet ve dualarla onları analım, hatırlarını nesilden nesile aktaralım,” dedi.
Daha sonra konvoy halinde Köprüköy’e giden grup burada Sarıkamış şehitleri Anıtı’nı ziyaret etti. Saat 15.00’de 29. Tümen’e 85. Alay Sancağı Çekilmesinin ardından saat 16.00’da Bardız Yayla Şehitliği’ne ulaşan grup şehitlikte nöbet tuttu. Buradaki canlandırmaya izciler ve Bardız halkı da katıldı.
Bölgeye Kutup çadırları kuran grup geceyi çadırlarda geçirecek. Sarıkamış şehitlerini Anma Programı yarın sona erecek.
BASIN DANIŞMANLIĞI

Atatürk Üniversitesi Curling Bayan Takımı Türkiye birincisi oldu


1. Üniversiteler Kış Oyunları’nda Atatürk Üniversitesi Curling Bayan Takımı Türkiye 1’ncisi, Erkek Curling Takımı ise Türkiye ikinciliğini elde etti.
21 Aralık’ta başlayan ve dört gün devam eden müsabakalar 25. Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları için yapılan Dağ Mahallesi’ndeki Curling Salonu’nda oynandı.
Atatürk Üniversitesi Curling Bayan Takımı son maçını güçlü rakiplerden Kocaeli Üniversitesi takımıyla oynadı ve 7-3’lük bir skorla maçı kazandı.
Erkek takımı ise İstanbul Üniversitesi takımıyla yaptığı maçı 12-1’lik bir farkla kazandı.
Atatürk Üniversitesi Curling Kız ve Erkek takımını izlemek için salona gelen Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak, Curling takımının bu yıl, Buz Hokeyi takımının da geçen yıl kurulduğunu hatırlattı. Rektör Koçak, “Buna rağmen takımlarımız gayet başarılı maçlar çıkardı. Özellikle Curling takımımızın performansı gayet iyi. 25. Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları için şehrimize kurulan, bu spor alt yapısını da kullanacak olan takımlarımız önümüzdeki yıllarda büyük başarılara imza atacak,” diye konuştu.
Atatürk Üniversitesi Spor Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. M. Suphi Özçomak, “Atatürk Üniversitesi Curling’de ilk kez bayan ve erkek takımı kurup, bayanlarda Kocaeli gibi yıllardır bu sporu yapan bir takımı da eleyerek Türkiye şampiyonu olması, Erkek Curling takımımızın ise ikinciliği elde etmesi büyük bir başarıdır. Her şeyden önce Curling antrenörümüz Yrd. Doç. Dr. Süleyman Erim Erhan’ı ve öğrencilerimizi kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum,” dedi.
Buz Hokeyi’nde ise Atatürk Üniversitesi takımının sekiz güçlü rakibi arasında zorlu maçlardan sonra beşinci sırada yer aldığını hatırlatan Özçomak, “Şehrimizdeki bu spor altyapısını daha yoğun bir şekilde kullanacak olan takımlarımızın gelecek yıllarda büyük başarılara imza atacağından kuşku duymuyorum,” diye konuştu.
Özçomak, “Curling antrenörümüz Yrd. Doç. Süleyman Erim Erhan başta olmak üzere, oyuncularımız, Bayanlarda Ayşe Gözütok’u, Özlem Polat’ı, Öznür Polat’ı, Elif Kızılkaya’yı, Şeyda Zengin’i; Erkekler de, Oğuz Zengin’i, Haluk Adanır’ı, Oğuzhan Dikmen’i, Şinası Tuğrul Şahiner’i ve Yusuf Ziya Bayraktutan’ı elde ettikleri başarı nedeniyle tebrik ediyorum,” şeklinde konuştu.
BASIN DANIŞMANLIĞI