23 Aralık 2011 Cuma

TÜBİTAK Atatürk Üniversitesi’ndeydi




TÜBİTAK, ulusal ve uluslararası akademik araştırma programları ve bilim insanları desteklerine dair bilgi vermek üzere başlattığı üniversite gezileri kapsamında Atatürk Üniversitesi’ni de ziyaret etti.

Kültür ve Gösteri Merkezi’nde yapılan toplantının açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak, Üniversite olarak araştırma-geliştirme projelerine büyük destek ve önem verdiklerini belirterek, “Bu nedenle Atatürk Üniversitesi Proje Ofisi’ni kurduk. Gerek yurt dışı gerekse yurt içindeki projlerin duyuruları, ortak projeler yapılması ve proje yöntemleri konularında veri toplama ve yayınlama, gibi faalyetlerde bulunuluyor. Tecrübeli arkadaşlarımızın burada ilk kez bir proje yapmak isteyen akademisyenlerimize yol göstermelerini de istiyoruz. Proje Ofisi’nin resmi açılışını da yakın bir zamanda yapacağız,” dedi.

Koçak, son yıllarda Atatürk Üniversitesi’nde bilimsel bilgi ve teknoloj üretilmesi konusunda akedemisyenleri teşvik ettiklerini bu konuda bazı önemli adımlar atıldığını da belirterek, “Akademik kadrolarımızın, projeler yaparak iç ve dış kaynak kullanmaları bizim için de çok önemldir. Bu konuda atılan her adımı destekledik ve bu desteklerimizi her yıl daha da kalıcı hale getiriyoruz ve geliştiriyoruz.” şeklinde konuştu.

TÜBİTAK Üniversitelere açılıyor

TÜBİTAK adına Doç. Dr. M. Necati Demir konuştu. Demir, Atatürk Üniversitesi’nin 122 üniversite arasında ürettiği proje sayısıyla 29. sırada yer aldığını hatırlattı. Demir, “Son beş yılda üniversitelerden genelde 23 hakem talep ediyoruz, Atatürk Üniversitesi’nden ise bunun üç katını talep ediyoruz. Bu durum Atatürk Üniversitesi’nin ne kadar büyük bir üniversite olduğunu bir göstergesidir. Ancak, bizim arzurumuz, bu hocalarımızın hakemlikten ziyade projeler üretmeleridir,” dedi.

Demir, üniversitelerde düzenlenen bilgi günlerinin, temel olarak araştırmacıların ulusal ve uluslararası düzeyde artış gösteren akademik araştırma desteklerine dair farkındalıklarını ve desteklerden yararlanma oranlarını artırmak olduğunu söyledi.

Verilen destekler

TÜBİTAK’ın geri ödemesiz olarak akademik araştırma destekleri verdiğini anımsatan Demir, şunları kaydetti: “TÜBİTAK Akademik Araştırma Destek programları kapsamında; yalnızca 2005-2010 yılları arasındaki 6 yılda toplam 28.379 proje önerilmiş ve 7.488 proje desteklenmiştir. Desteklenen projelerin toplam destek bütçesi ise yaklaşık olarak 2 Milyar TL’dir (2010 sabit fiyatlarıyla).
Ayrıca, ülkemizdeki bilim ve teknoloji alanında çalışan insan kaynaklarının saptanması amacıyla tasarlanan ve TÜBİTAK tarafından yürütülen Araştırmacı Bilgi Sistemi’ne (ARBİS) kayıtlı kullanıcı sayısı Kasım 2011 itibariyle 71.886’ya ulaşmış ve ARBİS’e kayıtlı öğretim üyesi sayısı tüm öğretim üyelerinin yüzde 70’ini kapsar hale gelmiştir.”
Daha sonra Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Efeoğlu ile TÜBİTAK adına Uzm. İlter Haliloğlu, Arif Daşdan ve Uzman Burcin Alparslan birer konuşma yaptılar.

HABER MERKEZİ

13 Aralık 2011 Salı

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy düzenlenen programla anıldı.



Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilen programın açılışında konuşan Atatürk Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen, Akif’i millet olarak her zaman rahmet ve saygıyla andığımızı belirterek, “Mehmet Akif Ersoy, milletimizin, milli varlığının ve mevcudiyetinin tehlikeye düştüğü bir zamanda ortaya çıkmış, şiirleri, çıkardığı dergiler ve gazetelerdeki yazıları, cami kürsülerinden yaptığı vaazları, toplantılardaki konuşmaları ve TBMM’ndeki siyasi mücadelesi ile, söz konusu tehlikeye karşı milletimizi uyandırmaya, bir safta tutmaya gayret etmiş ve tüm bu işleri yaparken makam ve mevki hırsı gütmemiş, tam bir mahviyat içinde davranıp kendisini milletine adeta feda etmiş ve en nihayetinde yazdığı İstikal Marşı ile en büyük ve anlamlı bir armağanı Türk milletine hediye etmiş, bir büyük insandır” dedi.
Akif’in bize aramağan ettiği ikinci en büyük eserinin ise şiirlerini topladığı Safahat’ı olduğunu ifade eden Tüzemen, “Türk milletinin hafızasında sakladığı şiirler daha çok Yunus Emre’nin ve Akif’in Safahat’taki şiirleridir. Bir zamanlar Erzurum’da Safahat Hafızlarının olduğunu, bugünde yine pekçok gencimizin, Akif’in pekçok şiirini ezbere bildiğini biliyoruz, görüyoruz” diye konuştu.
“Bazı yazarlar, fikir adamları, içlerinden çıktıkları milletin maşeri vicdanını temsil ederler. O milletin tamı tamına köklerine tekabül ederler ki, millet, farkında olarak olmayarak, o köklerden beslenir, dal budak salar, yapraklanır, çiçeklenir” diyen Tüzemen, şunları kaydetti:
“Konuşmacı arkadaşlarımız bu muhteşem çınarı, muhterem Akif’i, farklı yönleriyle bizlere anlatacakları için, ben, biyografisine girmek istemiyorum; sadece şunu vurgulayarak sözlerime son vermek istiyorum: Eğer biz, millet olarak bir ağaçsak, Akif ve onun misyonuna bağlı vatanperver diğer zatlar, bizim köklerimizdir. Bu insanlar ki, tarihin şu bu safhasında ve çoğunlukla da meşakkatli günlerinde, milletimiz için, şefkatili bir ana kucağı ve merhametli bir ana memesi gibi vazife görmüşlerdir. O irfan kucağında büyüyenlerdir ki, ancak, milletlerine bi hakkın hizmet edebilirler. Büyük üstadı sevgiyle, sayfıyla, muhabetle anıyoruz ve Allah’tan kendisine rahmet diliyoruz.”
Daha sonra Doç. Dr. Rıdvan Canım, “Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı”, Yrd. Doç. Dr. Tacettin Şimşek ise “Şair Mehmet Akif Ersoy” konulu birer konuşma yaptılar.
Prof. Dr. Muhsine Börekçi, Doç. Dr. Rıdvan Canım, Yrd. Doç. Dr. Tacettin Şimşek, Ömer Dışbudak ve Fatma Gerez Akif şiirleri okudular.
Programın sonunda ise Türk Sanat Müziği sanatçısı Ertuğrul Erkişi, “Mehmet Akif Ersoy’un Bestelenmiş Eserlerini” seslendiren bir konser verdi.

7 Aralık 2011 Çarşamba

Tahran’da Türk-İran İlişkileri Sempozyumu düzenlendi


Atatürk Üniversitesi’nin uluslar arası kültürel ilişkiler sözleşmelerinden biri daha hayata geçirildi. Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak’ın bizzat başkanlık ettiği akademik heyetlerle, 2009 yılında Tebriz ve Erdebil’de; 2010 yılında ise Tahran’da yapılan üniversitelerarası sözleşmelerin gereği olarak bir adım daha başarıyla sonuçlandırıldı.
2010 yılı Mart ayı görüşmelerinde, İran’da, Tahran Üniversitesi, Dünya Araştırmaları Fakültesi bünyesinde Türk-İran Araştırmaları Bölümü açılması için bir sözleşme gerçekleştirildi.
Bu sözleşme sonucunda, 2011 yılında iki ön görüşme yapılması ve 2012 yılında da ilgili üniversitedeki bölümün açılması kararlaştırılmıştı. Sözleşmenin ilk adımı olarak 2010 yılı Mayıs ayında İran tarafı, ilgili Fakülte Dekanı Prof. Dr. Saeed Reza Ameli ve heyetinin katıldığı bir Türk-İran ilişkileri konulu bir konferansla sonuçlandırıldı.
Sözleşmenin ikinci adımı ise Dünya Araştırmaları Fakültesi ve Atatürk Üniversitesi, Ortadoğu ve Ortaasya-Kafkaslar Araştırma ve Uygulama Merkezi işbirliğiyle Türkiye-İran İlişkileri çerçevesinde “İran ve Türkiye Bütünleşmesi: Geçmişin Tecrübesi, Geleceğin Resmi”/ Türkiye Çalışmaları Sempozyumu ana başlığıyla, 29-30 Kasım 2011’de Tahran Üniversitesi’nde tamamlandı.
Sempozyum, Türkiye Cumhuriyeti Tahran Büyükelçiliği, Atatürk Üniversitesi ve Tahran Üniversitesi’nin organizasyonuyla gerçekleştirildi. Program Büyükelçi Ümit Yardım’ın açış konuşmasıyla başladı. Dünya Araştırmaları Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saeed Reza Ameli; “Türkiye-İran Değişim ve Dönüşüm Paradoksunda Küreselleşme, Kültürel Güç ve Güçsüzlük, Kültürel Güven ve Güvensizlik” başlıklı bir konuşma yaptı.
Açılış programı, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz, ECO Kültürel Kurum Başkanı, Prof. Dr. Hojatollah Ayoubi ve Dünya Araştırmaları Fakültesi Danışmanı Dr. Mahdi Ahouie’nin konuşmaları ve Türkiye Belgeselinin gösterimi ile tamamlandı.
Edebiyat, Kültür, Hukuk ve Uluslar arası alanlarındaki uzmanlık oturumlarına, her iki ülke akademisyenleri ve alan uzmanları katıldı. Çok sayıda İran akademik heyetinin katıldığı oturumlar, Atatürk Üniversitesi’nden dört akademisyenle temsil edildi.
Üniversitemizden Rektör Yardımcısı, Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz, hukuk; Ortadoğu ve Ortaasya-Kafkaslar Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, Prof. Dr. Metin AKKUŞ, edebiyat; Doğu Dilleri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nimet Yıldırım, kültür ve Uluslar arası İlişkiler Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Gülşen Aydın, Türk akademik heyetinin oturum alan konuşmacıları oldular. Sunumlar Türkçe-Farsça anlık çeviriler, Türkçe-İngilizce özet ve Türkçe konuşmaların Farsça slayt çevirileriyle yapıldı.
Her oturum, ana temanın sunumu, uzmanlarca değerlendirilmesi, soru-cevap fasılları ve öğrenci akademisyen sohbetleri şeklinde düzenlendi. Hararetli tartışmaların yanı sıra dostluk ortamını pekiştirici sohbetlerle de program çeşitlendirildi.
Programın genel değerlendirmesinde şu görüşler ön plana çıktı:
Her iki ülke birlikteliği kültür, coğrafya ve din birliği ile güçlendirilmelidir. Kültür birliğimizi engelleyici öğeler ortadan kaldırılmalıdır. Her iki ülke, aynı kültür hanedanlığı ailesindendir. İran ve Türkiye ECO sistemde Almanya ve Fransa gibi, ortak değerlere sahiptir. Daha sık yapılacak karşılıklı görüşmeler ve iki ülke arasındaki bilgi akışından her iki üniversite ve ülkenin en üst seviyede yararlandırılması düşünülmelidir.

HABER MERKEZİ

2 Aralık 2011 Cuma

Erasmus ve Farabi Koordinatörler Toplantısı Yapıldı


Dış İlişkiler Ofisi, her yıl Kasım ayında olduğu gibi bu yıl da Erasmus ve Farabi Koordinatörler Toplantısını yaptı.
Toplantıda Erasmus ve Farabi dışında Gençlik ve Mevlana Programları da tanıtıldı. Ayrıca Toplantıya Ankara Mesleki Yeterlilik Kurumundan da Europass’ı tanıtma üzere iki konuk katıldı.
Açış konusmasını yapan Dış İlişkiler Ofisi (DİO) Koordinatörü Prof. Dr. Fahri Yavuz, DİO’nun görevi ve yapılanması üzerinde durdu. DİO’nun görevinin üniversitenin uluslararasılaşması olduğunu ve bu görev doğrultusunda bir yapılanmaya gidildiğini ifade etti.
Uluslarasılaşmanın temelde çeşitli vesilelerle öğrenci ve öğretim üyesi Hareketliliğine dayandığını anlatan Yavuz, Atatürk Üniversitesi’nde, hareketliliğin, Erasmus ve Gençlik gibi AB programlarıyla, Farabi ve Mevlana gibi ulusal programlar ve ikili anlaşmalar çerçevesinde oluşturulan yaz ve kış okulu, yabancı üniversitelerin sağladığı imkanlar, 3-4 aylık ziyaretci öğretim üyesi bursları, kongre ve sempozyum destekleri gibi, programlarla sağlandığını anlattı.
Bu fırsatlardan daha çok yararlanmak için fakülte ve bölüm koordinatörlerine, öğretim üyelerine ve öğrencilere önemli sorumluluklar düştüğünü vurgulayan Yavuz, “Örneğin bu toplantının küçük çaplı olanını koordinatörler kendi akademik birimlerinde yapabilirler” dedi.
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Küfrevioğlu ise, konuşmasında, üniversitenin uluslarasılaşması için her türlü desteği vermeye devam edeceklerini söyledi.
Erasmus öğrencilerine ilave burs verilmesi, Öğretim üyelerinin uluslararası deneyim kazanması için ziyaretci öğretim üyesi olarak 3-4 ay süreyle desteklenmeleri ve kongrelere gitmelerinin sağlanması gibi örnekleri sıralayan Küfrevioğlu, kendi akademik deneyimi olan Almanya’daki yıllarının kendine çok şey kattığını ve kişisel gelişimin, çevresine ve üniversiteye de yansıdığını söyledi ve dış tecrübeyi herkesin yaşaması gerektiğini vurguladı.
Daha sonra konuşan Dr. Sertaç Hopoğlu, Erdem Uysa, M. Hüdazan Yaşin ve Abdullah Ozyol ise Erasmus ve Farabi programlarıyla ilgili detaylı bilgiler verdiler.
Konularla ilgili detaylara verilen linklerden veya Dış İlişkiler Ofisi web sayfasından ulaşabiliyor.

HABER MERKEZİ