3 Kasım 2014 Pazartesi

l Erzurumlu Şeyhülislâm Seyyid Feyzullah Efendi (1639-1703) Sempozyumu Başladı

______
Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü tarafından düzenlenen “Erzurumlu Şeyhülislam Seyyid Feyzullah Efendi (1639-1703) Sempozyumu”, Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi’nde başladı.
31 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında devam edecek olan sempozyum, 8 oturum halinde düzenlenecek. Çeşitli üniversitelerden gelen 20 bilim adamının katıldığı Erzurumlu Şeyhülislam Seyyid Feyzullah Efendi Sempozyumu’nda, Şeyhülislam Seyyid Feyzullah Efendi, katılımcılara tüm yönleriyle anlatılacak.
Sempozyumun açılışından önce Prof. Dr. Necdet Çağıl, misafirlere Kur’an-ı Kerim tilaveti verdi.
Açılış konuşmalarında ilk konuşmayı yapan İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Kara, Atatürk Üniversitesi’nin, Erzurum’un önemli âlimlerine değer verdiğini ve bu âlimlerin çeşitli programlarla anıldığını belirterek, Şeyhülislam Seyyid Feyzullah Efendi’nin hayatı hakkında kısa bir bilgi verdi.
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Davut Yaylalı ise bu sempozyumların düzenlenmesinde teşvik ve destek sağlayan, başta Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak ve emeği geçen herkese teşekkür etti. Yaylalı, Şeyhülislâm Seyyid Feyzullah Efendi’nin önemli bilim adamlarından biri olduğuna işaret ederek, İslami bilimlerin hemen hepsinde kendisini yetiştirmiş, müderrislik, kadılık, şehzâde hocalığı, kazaskerlik ve nihayet şeyhülislâmlık makamında 8 yılı aşkın bir süre görev yapmış bir şahsiyet olduğunu söyledi. Dekan Yaylalı: “Şüphesiz yaptığı hizmetlerle Seyyid Feyzullah Efendi’nin memlekete hizmeti çok olmuştur. Ancak devlet yöneticilerinin takdiri ve sevgisini kazanmış biri olarak bu itibarını şahsi ihtirasları için kullanması, devlete nüfuz etmeye çalışması, onun hak etmediği bir şekilde hayatını kaybetmesine neden olmuştur” dedi.
Erzurum’a her geldiğimde, başta Abdurrahman Gazi Hazretleri olmak üzere, Erzurum’un yetiştirdiği çok değerli âlimlere, her defasında dualar etmek zorunda olduğumu hissediyorum diyen, İslâm Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, Erzurum’un İslâm’a mâl olduğu dönemden itibaren çok kıymetli insanlar yetiştiğini söyledi. Küçük; “Erzurum’un bir ilim şehri olarak dikkat çeken tarafı, tarih boyunca devam edip gelmiştir. Hatta âcizane kanaatim şudur ki; Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde 1980’lerden sonra üniversitelerin yaygınlaşması esnasında, yeni kurulan üniversitelere en çok eleman veren ve kuruluşunu sağlayan üniversite, Erzurum Atatürk Üniversitesi olmuştur. Bu da Erzurum’un, ülkeye hizmetinin her döneminde devam ettiğini göstermektedir. Ayrıca Atatürk Üniversitesi rektörümüzün de Erzurum’un değerlerinin ortaya çıkarılmasında gösterdiği gayret takdire layık bir davranıştır” şeklinde konuştu.
Atatürk Üniversitesi’nin farklı bir misyonu yerine getirmeye çalıştığını söyleyen Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak, Erzurum’a bakıldığında tarihinde 5 bin yıllık bir geçmişi barındıran bir eğitim, kültür ve ticaret merkezi olduğunu anımsattı. Rektör Koçak; “1957-1958 eğitim-öğretim yılında eğitime başlayan Atatürk Üniversitesi’nin şimdiye kadar 200 bine yakın mezun vermiş ve hemen hemen bütün üniversitelerde öğretim üyesi olan üniversitedir. Biz Atatürk Üniversitesi’ni, Cumhuriyet’in eğitimdeki önemli projelerinden birisi olarak nitelendiriyoruz. Atatürk Üniversitesi kuşkusuz ulusal ve uluslararası alanda bilimsel çalışmalar yapıyor, ülkemizi ve şehrimizi dışarıda en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyor. Ayrıca bugünkü sempozyumda olduğu gibi, geçmişimize yönelik, kadim insanlar adına da yapılacak işler olduğunu düşünerek, bize ait değerleri de gün yüzüne çıkarmak asıl vazifelerimizden birisi olmuştur. Çünkü geçmişimizdeki değerleri bilmezsek geleceğimizi iyi kuramayız. Gençlerimize bunları anlatmak adına bu sempozyumlar önem arz ediyor. Feyzullah Efendi’nin Erzurum’a cami, çeşme, külliye ve medrese anlamında çok önemli hizmetleri var. Ama bizim açımızdan, mensubu olduğumuz din adına da önemli olan bir özelliği de o dönemde kendi parasıyla alıp kütüphaneye kattığı ansiklopedidir. 62 ciltten oluşan bu ansiklopedi belki de dünyada ilk ansiklopedik eserlerden biri olma hüviyetindedir” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak’a, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından Şeyhülislam Seyyid Feyzullah Efendi’nin minyatürü hediye edildi ve sempozyumun birinci oturumuna geçildi.
BASIN MERKEZİ
(Fotoğraf: Uzm. Ayşe Özdemir)
(Görüntü: Kadir Liman)

17 Nisan 2014 Perşembe

Kutlu Doğum Haftası “Sema Töreni ve Kum Sanatıyla Asr-ı Saadet”

___
Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü tarafından düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinliği Kültür Merkezi A Salonu`nda yapıldı.
Kur’an tilavetiyle başlayan etkinlik sanatçı Ömer Faruk Elmas’ın kum sanatı gösterisi ile devam etti. Elmas`ın, kum sanatıyla Asr-ı Saadet`i canlandırması izleyiciden büyük beğeni topladı.
Mevlana Eğitim Kültür Derneği Başkanı Abdülhamit Çakmut, topluluğun dünyanın dört bir tarafında Türk İslam kültürünü başarıyla temsil ettiğini belirterek, sevginin, şefkatin önemli olduğunu söyledi.
İlahi dinletisinin ardından Galata Mevlevileri Sema ve Tasavvuf Topluluğu’nun icra ettiği sema gösterisi ile program sona erdi.
BASIN MERKEZİ

27 Mart 2014 Perşembe

ALYILMAZ, TÜRK DÜNYASI BİLİM ÖDÜLÜNE LAYIK GÖRÜLDÜ

_
Eskişehir 2013 Türk Dünyası Başkenti Ajansı tarafından verilen Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Ödülleri kapsamında Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz, Türk Dünyası Bilim Ödülüne layık görüldü.
Yürüttüğü uluslararası projeler sebebiyle Kırgızistan Cumhuriyeti’nde bulunan Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz’ın ödülü 20.03.2014 tarihinde Eskişehir’de düzenlenen törende Üniversitemiz Dil Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİLMER) Müdür Yardımcısı Sıddık Bakır`a, Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından takdim edildi.
BASIN MERKEZİ

21 Mart 2014 Cuma

Bir Adım Da Siz Atın Hayata +1 Farkla Değer Katın

__
Atatürk Üniversitesi Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Açıköğretim ve Engelli Öğrenci Biriminin birlikte düzenlediği “Down Sendromu Yürüyüşü” Sağlık Bilimleri Fakültesi önünde başladı. Topluluk Bilim Anıtı önüne kadar yürüdü.
Burada konuşan Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ö. İrfan Küfrevioğlu, down  sendromlu insanların hayattaki konumlarına dikkat çekmek, onların da var olduğu gerçeğini unutturmamak, sağlıklı yaşam hakkını korumak ve geliştirmek için 1995 yılından beri dünyanın değişik ülkelerinde farkındalık yürüyüşleri gibi faaliyetler gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Öncelikle toplumu her yönüyle şekillendirecek olan üniversite öğrencilerinde, down sendromu olan bireylerle ilgili farkındalık oluşturması noktasında bu yürüyüşün önemli ve anlamlı olduğunu ifade eden Küfrevioğlu şunları söyledi: “Erzurum’da yaşayan Down sendromu olan bireyleri toplumla kaynaştırmak, bütünleştirmek, bu konuda toplumun engellilik algısını değiştirmek amacıyla her alandaki güçlü eğitim kadromuz ve bu yürüyüşe katılarak duyarlılıklarını gösteren sosyal sorumluluk bilinci taşıyan sevgili öğrencilerimizle farkındalık etkinlikleri planlamaya ve yürütmeye hazırız.”
Birleşmiş Milletler 2011 yılında 21 Mart tarihini çoğumuzun farkında bile olmadığı "Dünya Down Sendromu Günü" olarak tanıdığını hatırlatan Atatürk Üniversitesi Engelsiz Üniversite-Engelli Öğrenci Birimi Engelli Farkındalık Eğitimi Komisyon Başkanı Doç. Dr. Nadiye Özer ise şunları kaydetti: Bugün bir başlangıç olsun ve bizler, özel durumu olan insanların, toplumun içinde ötekileştirilmeden, ayrıştırılmadan; kaynaştırıcı, bütünleştirici ve kapsayıcı yaklaşımla yaşama hakkı olduğunu unutmadan "bunun için ben ne yapabilirim?" diye düşünmeye başlayalım.
Down Sendromu olan bireylerin de tüm bireyler gibi sosyal hayatta tüm insanlarla beraber, izole edilmeden yaşamaları bir insan hakkıdır ve bizler bu özel günde, topluma bu mesajı vermek, bu konuda farkındalık oluşturmak için buradayız.”
BASIN MERKEZİ

6 Ocak 2014 Pazartesi

Atatürk Üniversitesi, Sarıkamış Harekâtı’nın 99.yıldönümü etkinliklerini Gerçekleştirdi

___
Atatürk Üniversitesi, Sarıkamış Harekâtı’nın 99.yıldönümü etkinlikleri kapsamındaki ilk programını,  “Erzurum’un Kahraman Çocukları” rölyef i önünde gerçekleştirdi.
Açılış konuşmasını yapan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Erzurum, tarih boyunca hep önde olan ve vatan söz konusu olduğu zaman ilk müracaat edilen ve sahip çıkılması gereken yer olarak görüldüğünü ifade ederek, bugün şehitlerimizin ruhlarını şad etmek için burada bulunduklarını belirtti.
Rektör Koçak daha sonra şunları aktardı; “Sarıkamış Harekâtı, I. Dünya Savaşı’nın o döneminde görünüşte belki bir zafer değildir ama Çanakkale’nin kazanılmasında rol oynayan bir savaştır. Sarıkamış ve Çanakkale birbirine bağlı iki savaş olarak değerlendirilmelidir.
 Çanakkale dünyada bilinen ve ziyaret edilen bir mekân haline geldi. Ama Sarıkamış daha yeni yeni duyulmaya başladı. Buradaki şehitlerimiz bizden bunu bekliyorlardı. 90’lı yıllardan sonra ERVAK’ın başlatmış olduğu etkinlikler ve hemen sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı’mızın destekleri ve düzenlemiş olduğu programlarla Sarıkamış, artık bilinen ve ziyaret edilmesi gereken yerlerden birisi haline geldi.”
Rektör Koçak “ Atatürk Üniversitesi öğrencileri olarak sizlerden şunu hatırlamanızı istiyorum. Sarıkamış’a katılan askerlerimiz, şehitlerimiz, çoğu buralı değildi. O zamanki topraklarımız içerisinde bulunan Balkanlar’dan, Ortadoğu’dan gelmiş askerlerimiz vardı. Hepsi bu vatan için canlarını verdiler. Bizde bugün o şuurla, o duyguyla onların izinden giderek, geçtikleri yerlerden giderek, onları bir daha hatırlayacağız. İnşallah ülkemiz bir daha o günleri görmez ve huzur içerisinde dünyanın sayılı ülkelerinde birisi haline gelir. Sizlere düşen de onları hatırlamak, çünkü biliyoruz ki gelecek geçmişin üzerine sizler tarafından inşa edilecektir.  Bu duygularla şehitlerimizi rahmetle anarken, sizlerin de Sarıkamış Harekâtı’nın 99. Yıldönümü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilecek olan yürüyüşte, o yollarda aynı duygularla yürümenizi ve aynı duyguları hissetmenizi temenni ediyor, yolunuzun ve bahtınızın açık olmasını diliyorum “dedi.
Etkinlikte konuşan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Ahmet Küçükler “99 yıl önce bu vatanın savunması için şehit düşen, hem de çok zor şartlarda şehit olan ecdadımızı hatırlamak adına burada toplanmış bulunuyoruz. Çünkü dünyada belki örneği olmayan, soğukla mücadele nedeniyle şehit olan ecdadımız var. Bu şuuru bizlerin çok iyi bilmesi ve bizden sonra gelecek nesillere de çok iyi bir şekilde aktarabilmemiz gerekiyor. Şunu da çok net bilmeniz lazım ki vatanımız uğruna, vatanın bir karış toprağı uğruna, geçmişte atalarımız nasıl şehit oldularsa, bizlere de görev düştüğünde, hepimiz hiçbir şekilde tereddüt etmeden canımızı vereceğimizi biliyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, düzenlediğiniz bu etkinliklerden dolayı sizleri kutluyorum. Yürüyüşünüzde yolunuzun açık olmasını diliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.  ” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ