15 Aralık 2010 Çarşamba

Abdullah Kadiri, Nişati, Nurmuhummed Andelip ve Cengiz Aytmetov anlatıldı

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen panelde, konuşmacılar, “Türk Dünyasında Edebiyata Yön Verenler-2” konusu etrafında, Türk Cumhuriyetleri’ndeki sanat ve edebiyat faaliyetlerini ele aldılar.
Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Ahmet Gökçimen, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Baydemir, Yrd. Doç. Dr. Recai Kızıltunç ve Öğretim Görevlisi Dr. Mayramgül Dıykanbayeva’nın katıldığı, Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panelde, Özbek, Türkmen ve Kırgız yazarlardan Abdulkadiri, Nişati, Cengiz Aytmetov ve Nurmuhummed Andelip’in hayatları, eserleri ve edebiyata kazandırdıkları üzerinde duruldu.
Doç. Dr. Sedat Adıgüzel’in yönettiği panelde, konuşmacılar, Türk cumhuriyetlerinde yazılı edebiyatın ortaya çıkışından önce de zengin halk edebiyatı mahsullerine sahip olduklarını, destanlar, masallar, atasözleri, bilmeceler ve türküler şeklinde karşımıza çıkan bu birikimde halkın hayat tarzı, işleri, örf ve âdetleri gibi konular işlendiğinin görüldüğünü bu temaların şair ve yazarlarca ele alınıp işlendiğini ifade ettiler.
Türk Cumhuriyetlerindeki herhangi bir şair ve yazarın tüm Türk dünyasında tanınıp bilindiğini hatırlatan konuşmacılar, Özbeklerin, Kırgızların ve Türkmenlerin çok ünlü edebiyatçılara sahip olduklarını ve Aytmetov gibi, bazı şahsiyetlerin ise tüm dünyaca bilindiğini anlattılar.

Konu edilen yazarlar

Abdullah Kadiri (1894-1938), Özbek yazar. Özbek Milli edebiyatının kurucularından biri olarak kabul ediliyor. Özbekistan’da romanın gelişmesine önayak olan ve ilk Özbek romanı, “Geçmiş Günler”i yazan edebiyatçı. Türk dünyasının Rus işgali altında tutulmasına karşı çıkan ve Türk dünyasının birliğini ve bağımsızlığını savunan yazar, 1938 yılında Ruslar tarafından öldürüldü. Abdullah Kadiri, Özbekistan’da “Şehit Yazar” olarak da anılıyor. Nişati’de (17.yy), ünlü bir Özbek şairidir. Özellikle Fuzuli’nin etkisinde kalarak kendi sanatını kurmuş ve halkı üzerinde etkili olmuş önemli bir şahsiyettir.
Nurmuhummed Andelip (18. Yy), Türkmen klasik edebiyatının önde gelen şairlerindendir. 18.yüzyılda Türkmen toplumunun yaşadığı olaylardan, zor hayat şartlarından etkilenen ve bunu şiirlerinde yansıtan şair, Türkmen yazılı klasik edebiyatının en büyük temsilcilerinden biridir. Orta Asya Türk edebiyatında da önemli bir yere sahiptir. Türkmen millî yazılı edebiyatında verdiği birçok eserle Harezm bölgesinde büyük bir şöhrete sahip olmuştur. Ortak edebiyatın zenginleşip olgunlaşmasında büyük emeği geçmiştir. Nurmuhammed Andalıp, Leyli-Mecnun ve Yusuf-Züleyha adlı destanları da yazmıştır. Her ikisinin teması da aşktır. Oğuznama adlı manzumesinde ise, Oğuzların tarihi ve Oğuzlar hakkında anlatılan halk rivayetleri üzerinde durmuştur. Nurmuhammet Andalıp Arap, Fars, Tacik ve Türkî dilleri eksiksiz bilen, Doğu edebiyatının tarihini özümsemiş âlim bir şair olarak biliniyor. Andelip’in etkisi, bıraktığı eserlerle, bugün de devam ediyor.

Cengiz Aytmetov (1928-2008), Dünya çapında bilinen Kırgız yazar. Kuzeybatı Kırgızistan`daki Talas eyaletinin Şeker köyünde doğdu. Babası Torekul Aytmatov, Sovyet Kırgızistan’da seçkin devlet adamı idi, ancak 1937`de tutuklandı ve 1938`de kurşuna dizildi. Tatar kızı olan annesi Nagima Hamziyevna Abdulvaliyeva tiyatro aktrisiydi. Aytmetov, genç yaşta çalışmaya başladı; çünkü II. Dünya Savaşı`nın SSCB üzerindeki etkileri gençleri de etkiliyordu, yetişkinler savaşta olduklarından, gençlere büyük iş düşüyordu. On dört yaşında köyündeki sekreterliğe girdi. Burada tarım makinelerinin sayımı, vergi tahsildarlığı gibi işlerde çalıştı.

Köyünden, Kazakistan`a giderek Cambul Veterinerlik Teknik Okulu`nda okudu. Daha sonra şimdiki Kırgızistan`ın başkenti olan Bişkek`e giderek burada Frunze Tarım Enstitüsü`nde öğrenimine devam etti. Ardından Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü`ne geçti ve 1956 ile 1958 yılları arasında Moskova`da okudu. Yazmaya bu yıllarda Pravda gazetesinde başladı. Ardından, yazdığı eserleriyle üne kavuştu ve 1957 yılında Sovyet Yazarlar Birliği`ne üye kabul edildi. 1963`te Lenin Ödülü`nü aldı. Yapıtları yüz ellinin üstünde dile çevrildi. 1990-1994 yıllarında Sovyetler Birliğini ve Rusya Federasyonunu, sonra ise 2008 yılına kadar Kırgızistan Cumhuriyetini büyükelçi olarak temsil etti. Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel romanının film çekimleri için gittiği Rusya`nın Tataristan Cumhuriyeti`nin başkenti Kazan`da 16 Mayıs 2008 rahatsızlanarak böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi için Almanya`ya getirilmişti. Almanya`nın Nürnberg kentindeki Klinikum Nord`da tedavi gören Cengiz Aytmatov, komaya girdi. 10 Haziran 2008 tarihinde Nürnberg`de yaşamını yitirdi.
Eserleri [değiştir] II. Dünya Savaşı sonrası yazarları arasında yer alan Aytmatov, Cemile`den önce birkaç kısa hikâye ve Yüzyüze`yi yazdı. Ancak yazarın kendini kanıtlamasını sağlayan kitap Cemile oldu; Louis Aragon Cemile`yi "dünyanın en güzel aşk hikâyesi" olarak tanımlamıştır. Eserlerinde mitolojiye oldukça yakın durdu; ancak onunki antik anlamından farklı olarak mitolojiyi çağdaş bir zeminde sentezlemek ve yeniden yaratmaktı. Eserlerinde mitlere, efsanelere ve halk hikâyelerine göndermeler yapmıştır. Siyasal Yaşamı: Cengiz Aytmatov; edebi çalışmalarına ek olarak, Avrupa Birliği, NATO, UNESCO ve Benelüks ülkelerinin Kırgız delegeliğini üstlenmiştir. Ayrıca Kırgızistan eski Dışişleri Bakanı Askar Aytmatov`un babasıdır.

BASIN DANIŞMANLIĞI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder